Sakarya ve Kocaeli’nin içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü’nde son günlerde ortaya çıkan gizemli kabarcıklar hem su altından hem de havadan kaydedildi. Kot seviyesinin 28.75 metreye kadar düşmesiyle birlikte dipteki hareketlilik belirginleşirken, sosyal medyada hızla yayılan görüntüler merak uyandırdı. Uzun yıllardır gölde dalış yapan Güngör Demirci’nin “Su kaynıyor” sözleriyle paylaştığı anlar sonrası gözler bölgeye çevrildi. İnceleme yapan Prof. Dr. Murat Utkucu, kabarcıkların fay hattıyla ilişkisine ve deprem riskine dair kritik değerlendirmelerde bulundu.
Sapanca Gölü’ndeki kabarcıklar panik yarattı: Depremin işareti mi? Uzmandan net açıklama
Sapanca Gölü’nde dipten gelen kabarcıkların görüntülenmesi bölge halkında tedirginlik yarattı. Göldeki su seviyesinin kritik oranda düşmesi merak uyandırırken, Prof. Dr. Murat Utkucu hem sürecin doğal yönünü hem de fay hattıyla ilişkiyi anlattı.
SAKARYA VE KOCAELİ İÇİN ÖNEMLİ SU KAYNAĞINDA KABARCIK MERAKI ARTTI
Sapanca Gölü’nde kot seviyesinin Temmuz’dan bu yana belirgin şekilde düşmesi, kıyı şeridinde çekilme izlerini ortaya çıkardı. Bu süreçte dipten yüzeye çıkan kabarcıklar sıklaşınca dalgıç ekipler bölgeye indi ve oluşumları kayıt altına aldı. Görüntülerin kısa sürede sosyal medyada yayılması, kabarcıkların depremle bağlantısı olup olmadığı yönünde soruları artırdı.
UZMAN “TEK BİR BELİRTİ ÜZERİNDEN DEPREM YORUMU YAPILAMAZ”
Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Utkucu, Sapanca Gölü’nün tam olarak Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığını hatırlatarak kabarcıkların doğal süreçler kapsamında görülebileceğini belirtti.
Utkucu, 1999’da yediden büyük deprem üreten hattın yeni bir büyük deprem üretmesi için yüz yıla yakın bir süre gerektiğini vurgulayarak, “Bu gözlem tek başına büyük bir depremin habercisi değildir” dedi. Uzman, gaz çıkışlarının, su seviyesi farklılıklarının ve radon değişimlerinin tek başına belirleyici sayılamayacağını ifade etti.
SU SEVİYESİNDEKİ DÜŞÜŞ FAY DENGESİNİ ETKİLEYEBİLİR Mİ?
Göldeki su seviyesinin ciddi oranda azalmasının fay hattı üzerinde denge değişimine yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Utkucu, gözenek sıvı basıncındaki değişimlere dikkat çekti. Bu tür fiziksel farklılıkların anomalik hareketlilik oluşturabileceğini söyleyen Utkucu, Van Gölü’nde su seviyesi anomalisinin ardından meydana gelen lokal depremleri örnek göstererek, “Sapanca’da da benzer bir mekanizma söz konusu olabilir ancak bu ancak ölçümlerle netleşir” dedi.
"ENDİŞEYE GEREK YOK AMA HER AN HAZIR OLMAK ŞART"
Uzman, kabarcıkların tek başına büyük deprem göstergesi olmadığını vurgulasa da fay hattına yakın yaşayan herkesin dörtlük ve beşlik sarsıntılara karşı her zaman hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
Bölgedeki değişimlerin bilimsel ölçümlerle takip edilmesi gerektiğini belirterek, sürecin doğal bir seyir içinde geliştiğini ifade etti.