Yapay zeka hayatımızın tam ortasında. Kullandığımız telefonlardan hastanelerdeki teşhis sistemlerine, dijital asistanlardan işe alım yazılımlarına kadar her yerde. Bu akıllı sistemler hayatı kolaylaştırırken, aynı zamanda bir soruyu da beraberinde getiriyor: Her şey gerçekten kontrol altında mı?
İşte bu noktada ülkelerin devreye soktuğu etik kurallar ve yasal düzenlemeler büyük önem kazanıyor. Tıpkı her ülkenin farklı trafik kuralları olması gibi, yapay zeka konusunda da yaklaşımlar birbirinden oldukça farklı. Peki kim, ne kadar sıkı?
YAPAY ZEKAYA EN SERT TAVIR AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN
Avrupa Birliği (AB), bu alanda liderliği kimseye bırakmıyor. Yapay Zeka Yasası (AI Act) ile dünyanın en kapsamlı ve katı düzenlemelerini getiren AB, teknolojiyi risk temelli sınıflandırma modeliyle kontrol altına alıyor.
Dört risk seviyesi ile çalışıyor:
Kabul Edilemez Risk: Sosyal puanlama veya zayıflıklardan faydalanan sistemler tamamen yasak.
Yüksek Risk: Sağlık, eğitim, adalet, altyapı gibi alanlarda kullanılan sistemler ciddi denetime tabi.
Sınırlı Risk: Sohbet botları gibi araçlarda şeffaflık şart.
Minimal Risk: Video oyunları gibi düşük etkili sistemlerde yasal yükümlülük yok.
KANADA: AB’NİN İZİNDEN GİDEN SESSİZ GÜÇ
Kanada, AIDA adını verdiği yasa tasarısıyla AB ile benzer bir yolu benimsiyor. Yüksek etkili yapay zekâ sistemlerinde güvenlik, hesap verebilirlik ve şeffaflık şartlarını sıkı tutmayı hedefliyor. Henüz yasa onay aşamasında.
ÇİN: KONTROLDE ULUSAL İRADE
Çin’in yaklaşımı farklı: Odağında sosyal istikrar ve devlet kontrolü var. Özellikle algoritmalar ve üretken yapay zekâ sistemleri üzerinde sıkı sansür ve içerik denetimi uyguluyor. Yapay zekâya dair şeffaflık ve manipülasyon karşıtı kurallar oldukça katı.
TÜRKİYE: AB’YE PARALEL ADIMLAR
Türkiye, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ile yol haritasını çizmiş durumda. Henüz yürürlükte bir yasa olmasa da, etik, sorumluluk ve güvenilirlik ilkeleri çerçevesinde AB ile paralel düzenlemeler üzerinde çalışılıyor.
DİĞER ÜLKELER: YENİLİKÇİLİK Mİ DÜZENLEME Mİ?
Dünyanın geri kalanında ise daha esnek, sektör odaklı yaklaşımlar tercih ediliyor. Bu ülkeler, yenilikçiliği engellemeden düzenleme yapma arayışında. Ancak çoğu ülke, AB düzenlemelerini model alarak gelecekte daha sıkı adımlar atabilir.
ETİK KURALLAR NEDEN ÖNEMLİ?
Etik kurallar sayesinde:
- Yapay zekanın ayrımcılık yapması önleniyor.
- Özel hayatın gizliliği korunuyor.
- İnsanlara fiziksel veya psikolojik zarar verme riski azaltılıyor.
- Teknolojiye olan güven artıyor.
GELECEĞİN ROTASINI KİM ÇİZECEK?
Yapay zeka sadece teknolojik bir konu değil; aynı zamanda hukuk, etik ve toplum düzeni ile ilgili. Avrupa Birliği bu rotayı çizen lider gibi görünse de Çin’in kontrolcü yaklaşımı, Kanada’nın temkinli adımları ve Türkiye’nin gelişen politikaları gelecekte küresel dengeleri değiştirebilir.