Sosyal medyada bu diyeti savunanların paylaşımları oldukça dikkat çekici: devasa biftekler, tereyağında pişmiş burgerler, etle dolu tabaklar... Yeşillikler neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda.
Kilo vermek için sadece etle besleniyorlar: Bu diyetin bedeli sandığınızdan daha ağır olabilir! Carnivore diyetinin tehlikeleri
Etçil (Carnivore) diyet; hızlı kilo kaybı, net sonuçlar ve basit bir yaşam tarzı vaat ediyor. Ancak uzmanlara göre bu kadar et ağırlıklı bir beslenme, kalp, beyin ve bağırsak sağlığı üzerinde düşündüğünüzden çok daha karmaşık etkilere sahip olabilir.
SADECE ETLE BESLENİRSENİZ NE OLUR?
Etçil diyet, düşük karbonhidrat yaklaşımını uç noktaya taşıyarak tüm bitkisel gıdaları dışarıda bırakır. Menüde yalnızca et, yumurta ve süt ürünleri vardır. Bazı kişiler bu diyeti daha da ileri taşıyıp sadece kırmızı etle besleniyor.
Destekçileri, bu beslenme şeklinin kilo kaybını hızlandırdığını, cilt problemlerini azalttığını, şişkinliği giderdiğini hatta bazı otoimmün rahatsızlıkları hafiflettiğini iddia ediyor. Ancak bu iddialar bilimsel olarak henüz kanıtlanmış değil.
Uzmanlar, modern dünyanın et üretimi ve tüketim sisteminin tarih öncesi dönemlerden oldukça farklı olduğunu vurguluyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre, küresel sera gazı salımının üçte biri gıda sektöründen, bunun da büyük kısmı et üretiminden kaynaklanıyor.
Buna rağmen, Instagram ve TikTok gibi platformlarda bu diyetin popülerliği artıyor. Ancak rakamlar, hala çok daha fazla insanın bitkisel bazlı beslenmeyi tercih ettiğini gösteriyor. Good Food Institute’un 2023 raporuna göre, ABD’deki hanelerin %60’ı bitki bazlı ürünler satın alıyor. “Et merkezli beslenmenin sosyal medyada artan görünürlüğü, aslında beslenme değişikliği çağrılarına verilen bir tepki,” diyor sosyolog Richard Twine. Ona göre, et ağırlıklı beslenmek artık sadece bir diyet değil, aynı zamanda “modern sürdürülebilirlik anlayışına bir başkaldırı” haline gelmiş durumda.
ETÇİL DİYET BAĞIRSAKLARINIZI NASIL ETKİLER?
Et odaklı beslenmeye geçenlerin en sık dile getirdiği değişikliklerden biri sindirimle ilgili: şişkinliğin ve gazın azalması. Ancak bilim insanları, bu rahatlamanın tamamen etten değil, bazı lifli besinlerin (özellikle FODMAP içerenlerin) diyetten çıkarılmasından kaynaklandığını belirtiyor.
Gastroenterolog Dr. Wendi LeBrett, “Sebzeleri tamamen kesmek yerine, düşük FODMAP diyetini uygulamak da aynı rahatlamayı sağlayabilir,” diyor.
Öte yandan, uzun vadede liften tamamen uzak kalmak bağırsak florasına zarar verebilir. Beslenme bilimci Emily Prpa, “Bir süre sonra bitkisel gıdalara geri dönüldüğünde, bağırsaklar artık bu gıdaları sindirmekte zorlanabilir,” diyor.
Lifin sadece sindirim için değil, genel sağlık açısından da çok önemli olduğunu hatırlatıyor: “Lif, kalp hastalıkları, diyabet, kanser riskini azaltır; hatta beyin sağlığıyla da doğrudan ilişkilidir.” 2023 tarihli geniş kapsamlı bir analiz, yüksek lif tüketiminin genel kanser riskini %22 oranında azalttığını gösterdi.
BİTKİLERİ DİYETTEN ÇIKARMAK NE KAYBETTİRİR?
Et odaklı beslenmede meyve, sebze ve tahılların yer almaması; C vitamini, antioksidanlar ve fitobesinler gibi bağışıklığı destekleyen bileşenlerin eksikliğine yol açar.
Yüksek protein alımı karaciğer ve böbreklere fazladan yük bindirir. Bu durum uzun vadede böbrek taşı riskini artırabilir.
Prpa ayrıca, “Beyin sağlığı da bu süreçte olumsuz etkilenebilir. Lif açısından zengin Akdeniz tipi beslenmenin, depresyon riskini %19’a kadar azalttığı biliniyor,” diyor.
ETÇİL DİYETİN KALBE ETKİSİ
Kardiyologlar, yüksek oranda kırmızı ve işlenmiş et içeren beslenmenin kalp hastalıkları için önemli bir risk oluşturduğunu vurguluyor. 180 binden fazla kişiyi kapsayan bir araştırma, yoğun kırmızı et tüketiminin kalp hastalığı riskini %53 artırdığını ortaya koydu.
Prpa, “Lif eksikliği vücudun LDL kolesterolü düşürme yeteneğini ortadan kaldırır. Bu da kalp-damar sağlığı açısından ciddi bir tehdit anlamına gelir,” diyor.
NEDEN HALA POPÜLER?
Tüm bu risklere rağmen, etçil diyet özellikle sindirim sorunları yaşayan veya gıda intoleransları olan kişiler arasında ilgi görmeye devam ediyor.
Prpa’ya göre bunun nedeni basit: “Bu diyet, karmaşık beslenme kurallarından kaçmak isteyenler için sade bir çözüm gibi geliyor. Kısa vadede bazı semptomları hafifletmesi de insanları motive ediyor.”
Ancak uzman uyarıyor: “Etçil diyette asıl tehlike, içinde olanlarda değil, dışında bırakılanlarda gizli.”