Bilim dünyasında çığır açan keşif: Sadece nasıl nefes aldığınıza bakarak sizi tanıyabilirler! Hem de yüzde 97 doğrulukla

Yeni bir araştırma, her insanın nefes alma biçiminin kendine özgü olduğunu ve sadece burundan alınan hava akışının analiz edilerek bireylerin %96,8 doğrulukla tanımlanabileceğini gösterdi. Yani bilim, size ait soluk izlerini çözümleyerek kim olduğunuzu ve hatta neler yaşadığınızı anlayabilir.

NEFES BİÇİMİNİZ SİZİ ELE VERİYOR

İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden nörobiyolog Noam Sobel’in ortak yazar olduğu çalışmada, solunumun aslında beynin birçok alanıyla birlikte senkronize şekilde çalıştığına dikkat çekiliyor. Dil, hafıza, duygu düzenleme ve motor beceriler gibi pek çok beyin bölgesi, nefes alışverişiyle koordineli hareket ediyor. Nefes, sadece yaşamı sürdürmenin değil, zihinsel sürecin de bir parçası haline geliyor.

Minnesota Üniversitesi’nden sinirbilimci Detlef Heck’in yorumuna göre ise nefes almak, beynin hafıza merkezini etkileyen dalgaları tetikliyor ve burundan geçen hava, beyine doğrudan sinyaller gönderiyor.

HER SOLUK, BİR İMZA GİBİ

Araştırma kapsamında, yüz sağlıklı genç yetişkinin burunlarına 24 saat boyunca takılı kalan hafif bir solunum cihazı yerleştirildi. Katılımcılar günlük yaşamlarına devam ederken cihaz, burun hava akışlarını sürekli olarak kaydetti. Elde edilen veriler yapay zeka ile analiz edildiğinde, her bireyin nefes alışveriş şeklinin şaşırtıcı derecede farklı olduğu ortaya çıktı.

Özellikle “nefesler arasındaki duraklamalar” yani nefes verip yeniden almadan önceki bekleme süreleri, bireyler arası farkların ve ruhsal durumların belirlenmesinde oldukça güçlü bir parametre olarak öne çıktı.

Araştırmada anksiyetesi yüksek katılımcıların nefesleri arasında daha sık ve değişken duraklamalar yaptığı gözlemlendi. Yani sadece nasıl nefes aldığınız değil, ne kadar süreyle durduğunuz bile zihinsel sağlığınız hakkında bilgi veriyor olabilir.

BEYİN VE BURUN EVRİMSEL BİR TAKIM

Koku alma duyusunun, memelilerdeki en eski sistemlerden biri olduğu düşünülüyor. Sobel’e göre bu, burnun beyinle bu kadar iç içe olmasının evrimsel nedenini açıklayabilir. Görsel becerilerde bile insanlar, nefes alırken daha başarılı oluyor. Almanya’daki Münster Üniversitesi’nden Daniel Kluger, bunun burundan nefes almanın tüm duyulara karşı hassasiyeti artırmasıyla ilgili olabileceğini belirtiyor.

GELECEKTE NEFESİNİZ HASTALIKLARI TEŞHİS EDEBİLİR Mİ?

Bu keşif, sadece teşhis açısından değil, tedavi yaklaşımlarını da kökten değiştirebilir. Araştırma ekibi şu anda cihazı, ruh sağlığı ve diğer fizyolojik rahatsızlıkların erken taraması için uyarlamaya çalışıyor. Eğer nefes alış şekli bir belirtiyse, o zaman onu değiştirmek bir tedavi yöntemi olabilir mi?

Sobel bu konuda oldukça heyecanlı:

“Burada bir tavuk-yumurta sorunu var. Kişi depresyonda olduğu için mi böyle nefes alıyor, yoksa böyle nefes aldığı için mi depresyona giriyor? Eğer ikinci şık doğruysa, bu çok büyük bir fırsat. Çünkü bu, müdahale edilebilir bir şey.”

Yani bir gün sadece nefesinizi eğiterek depresyon, kaygı bozuklukları ya da odak problemlerini kontrol altına almanız mümkün olabilir.