Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında Termessos Antik Kenti'nde bu yıl ilk kez başlatılan sistemli arkeolojik kazılara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Nisan ayında başlayan ve ekim ayında tamamlanan ilk kazı sezonunda nekropol alanında çarpıcı bulgulara ulaşıldığını aktaran Doç. Dr. Koçak, aynı zamanda Geç Antik Dönem'e ait üzücü tahribat izlerinin de belirlendiğini kaydetti.
SİSTEMLİ ARKEOLOJİK KAZILAR VE TEMEL BULGULAR
Antalya Bilim Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın işbirliğiyle gerçekleştirilen kazı çalışmalarında; dans eden kadınlar kabartmalarıyla süslü mezar yapısı, Antiochis adlı bir kadının inşa ettirdiği figürlü lahit parçaları, bir heykel başı, bir oturan kadın heykeli ve çok sayıda sikke gün yüzüne çıkarıldı.
Kazıların ana odağını, Termessos'un geniş nekropol alanı oluşturdu.
YÜKSEK KABARTMALI DANS EDEN KADINLAR MEZARI GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI
Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, ilk sezonda "E1 Nekropolü" olarak adlandırılan bölümde, taş döşemeli yolu, lahitleri, lahit podyumları ve anıt mezarlarıyla birlikte kısa bir bölümü ortaya çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Koçak, bu çalışmalarda yüksek kabartmalarla bezenmiş benzersiz bir mezar yapısıyla karşılaştıklarını vurguladı.
Doç. Dr. Mustafa Koçak, mezar yapısına dair detayları aktarırken, "Bir anıt mezarın kapı girişinde iki tarafta dans eden kadınlar betimlenmiş durumda. Bu figürler ellerinde tiyatro maskeleri taşıyor. Kabartmalar arasında asma yaprakları ve masklar gibi tiyatroya dair pek çok unsur var. Dans eden kadınlardan birinin başını bulduk ve müzeye gönderdik" ifadelerini kullandı. Mezarın yaklaşık 14–15 metre yüksekliğinde olduğunu ve gelecek dönemde üst yapısının da ayağa kaldırılmasının planlandığını sözlerine ekledi.
ANTİOCHİS'İN SİLAH KABARTMALI ANIT MEZARI
Kazı sezonunun bir diğer önemli çalışması, çevresine dağılmış yüzlerce mimari bloğun arasında yer alan anıt mezar podyumunun ayağa kaldırılması oldu. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, yapının sahibinin yazıtlardan bilindiğini belirterek, "Bu mezar Antiochis adında bir kadın tarafından kendisi, eşi ve eşinin kardeşi için yaptırılmış" bilgisini verdi.
Anıt mezarın mimari özelliklerine dikkat çeken Koçak, podyumun dört yanında yer alan kabartmaları şöyle tarif etti: "Podyumun dört yanında silah kabartmaları yer alıyor. Kalkanlar, mızraklar, oklar, yaylar, zırhlar. Bir aslan kabartması, bir yunus ve gemi pruvası da bulunuyor. Hem o dönemde kullanılan gerçek silahları hem de efsanevi anlatımlardaki silah tiplerini görmek mümkün. Amazonlara ait olduğuna inanılan kabartmalı bir zırh bile var. Termessos'ta silah kabartmalı mezarlar çok sayıda ama en kapsamlısı bu."
FİGÜRLÜ LAHİT VE GEÇ ANTİK DÖNEM TAHRİBATI
Kazı ekibi tarafından çok sayıda figürlü lahit parçası, bir oturan kadın heykeli ve sikkeler bulundu. Buluntular müzeye teslim edildi. Ancak Doç. Dr. Mustafa Koçak, nekropolde geç antik döneme ait ciddi tahribat izleri belirlediklerini söyledi.
Koçak, "Termessos el değmemiş bir yer olarak bilinirdi ama geç antik dönemde herhalde biraz dokunmuşlar. Çünkü çok fazla kireç ocağı keşfettik, çok sayıda figürlü lahit parçası da bulduk ama büyük oranda bunlar geç antik dönemde kireç ocaklarına doldurulup yakılmışlar, onu keşfettik. Buna şaşırdım ve üzüldüm" diyerek tarihi dokuya verilen zararın boyutunu gözler önüne serdi.
TERMESOS ÇİĞDEMİ: ENDEMİK BİR TÜRÜN HAZİNESİ
Kazı çalışmalarının zorlu topografyada devam ettiğini ve antik kente olan ziyaretçi ilgisinin de sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde arttığını belirten Koçak, Antik Kent'in biyolojik önemine de değindi.
Akdeniz Üniversitesi Botanik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. İsmail Gökhan Deniz, Termessos'un sadece arkeolojik değil, biyolojik açıdan da Türkiye'nin en özel bölgelerinden biri olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Deniz, "Antalya'da, dünyada başka hiçbir bölgede yayılış göstermeyen yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Bu türlerin bir bölümü oldukça hassas ekolojilerde gelişiyor. Termessos çiğdemi de bunlardan biri. Dünyadaki çiğdem türleri arasında yalnızca Termessos ve yakın çevresinde yayılış gösteren son derece nadir bir bitki" dedi. Bu endemik türün morfolojik ve ekolojik olarak izole bir tür olduğunu, renklerin solduğu sonbahar döneminde mor çiçekleriyle ortaya çıkarak zamansal olarak da diğer türlerden ayrıldığını ekledi.
Termessos Antik Kenti, Luvilerin soyundan gelme Solymler tarafından kurulmuş, Büyük İskender'in doğal savunma yapısı nedeniyle kuşatmak istemediği bir dağ kenti olarak biliniyor ve aynı adı taşıyan Milli Park içinde yer alıyor. Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı, zengin bitki örtüsü ve nesli tehlike altında olan hayvanlarıyla biyolojik bir hazine niteliği taşıyor.