Yavuz Ağıralioğlu'ndan Esat Oktay Yıldıran açıklaması: İsimleri karıştırdım

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Esat Oktay Yıldıran ile ilgili isim karışıklığına açıklık getirerek, "İşkenceyi kim yaparsa yapsın ona karşı çıkmaktır asalet. Devletin teröre karşı vereceği en büyük cevap adalettir" dedi.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ekol TV’de Nagehan Alçı’nın sunduğu "Tartışma Zemini" programına konuk oldu. Programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Ağıralioğlu, özellikle cezaevlerindeki işkence tartışmaları ve partisinin siyasi yol haritası hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ağıralioğlu, daha önce Esat Oktay Yıldıran’a ilişkin sarf ettiği sözlerde bir isim karışıklığı yaşandığını belirterek, Dürüst Oktay ve Zeki Kaman’ın Mamak Cezaevi’nde işkenceyle anılan isimler olduğunu hatırlattı.

İsimleri karıştırdığını ifade eden Ağıralioğlu, "Dürüst Oktay, Zeki Kaman ile Esat Oktay’ı karıştırdım. Ancak şunu ifade etmek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin işkenceci olarak anılmasına sebep olan herkes suçludur. İşkence bir insanlık suçudur" şeklinde konuştu.

İŞKENCE KİME YAPILIRSA YAPILSIN İNSANLIK SUÇUDUR

Devletin adaletle kaim olduğunu vurgulayan Ağıralioğlu, işkence konusundaki duruşunu şu sözlerle detaylandırdı:

"İnsanlık suçu gibi göreceğiz. Kime yapılırsa, kim yaparsa yapsın suç göreceğiz. Efendim zaten bunu kimse dostuna yapmaz. Düşmanına adaletle davranmak Türk milletinin temayüz etmiş vasfıdır. Devletimizin teröre karşı da mücadele vereceği en büyük cevap adalettir. 'Efendim onlar bize ne yaptıysa biz onlara onu yapacağız'dan asalet çıkaramazsınız. Buradan kerim devlet çıkaramazsınız. Dolayısıyla devletinizi ayakta tutacak olan şey adaletse, işkenceyi kim yaparsa yapsın ona karşı çıkmaktır."

Mamak Cezaevi’nde ülkücülerin de işkenceye maruz kaldığını ve bunun 12 Eylül ihtilalinin mantığında yer aldığını belirten Ağıralioğlu, o dönemde sağdan da soldan da gençlerin asıldığını, yüz binlerce insanın sicilinin bozulduğunu ve buna sebep olanların askerler olduğunu ifade etti.

6’LI MASA VE SİSTEM ELEŞTİRİSİ: "CANINIZ ÇIKSIN"

Nagehan Alçı’nın parlamenter sistem ve geçmişteki ittifak süreçlerine dair sorusu üzerine Ağıralioğlu, sert bir sistem eleştirisinde bulundu. 6’lı masa sürecine ve mevcut tıkanıklığa değinen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu şunları söyledi:

"Efendim bakın; Altılı Masa değil, canı çıksın Altılı Masa'nın, parlamenter sistemin yani hepsinin canı çıksın. Problem şu: Türk siyasal sistemi bir tecrübe etti. Bu sistemi memlekete kötülük olsun diye getirmediler, her derde deva olsun diye getirdiler ama olmadı. Tayyip Bey, enflasyonun, faizin ve bu kötü karnenin sebebidir. Muhalefet iki sefer doğru tekliflerde bulundu ama Tayyip Bey'in yanlışlığına yenildi. Yenilince ne oldu biliyor musunuz? Söz yetim kaldı. Şimdi 'denge denetleme' deseniz, 'parlamenter sistem' deseniz millet 'Allah Allah' diyor. Siz ‘parlamenter sistemi mi savunuyorsunuz?’ dediğiniz zaman, şöyle diyorlar size: ‘Eski Türkiye hayalcileri.’ O yüzden sistem konuşamıyorsunuz. Ben sistemin isminden ziyade sonucuna bakıyorum; bu sistemin karnesi kötüdür."

BİZ BU HESABA ORTAK OLMAYACAĞIZ

Nagehan Alçı’nın Cumhur İttifakı içerisinde yer alma ihtimaline dair sorusuna net bir yanıt veren Ağıralioğlu, AK Parti’nin kendi karnesiyle baş başa kalması gerektiğini söyledi. Ağıralioğlu, "Tayyip Bey mükafatsa mükafatını, bedelse, hesapsa hesabını müstakil tek başına vermelidir. Çünkü olağanüstü riskler alıyorlar. Biz bu hesaba ortak olmayacağız" dedi.

Muhalefetin de iktidar olamama konusunda bir hesabı olduğunu dile getiren Ağıralioğlu, seçmenin iktidarın çözemediği sorunlar ile muhalefetin iktidar olamamışlığı arasında sıkıştığını belirtti.

“YÜZDE 5 ALAMAYACAK KARNE NASIL BİRİNCİ PARTİ OLUYOR?”

İktidarın anketlerdeki gücünü muhalefetin eksikliğine bağlayan Ağıralioğlu, kendi partisinin durumuna dair de bilgi verdi:

"Normalde bu karneyle bir iktidar yüzde 5 bile alamaz. Ama hala birinci partiyse, bu bizim kabahatimizdir. Seçmene güven ve umut vermeliyiz. Biz şu an hiçbir anket firmasına üye değiliz ama ortalamalar bizi baraj sınırına çıkardı. Bu, önümüzdeki dönem için kıymetli bir yükseliştir. Türkiye'de particilikle bir ülke ayağa kalksaydı, Türk siyaset tarihinin gördüğü en büyük partici olan Tayyip Bey ile abat olmamız lazımdı. Biz oy değil, memleket için ümit sayacağız."

SİSTEM DENETLENEBİLİR VE DENGELENEBİLİR OLMALI

Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de eleştiren Ağıralioğlu, sistemin denetleme mekanizmalarının çalışmadığını savundu. Çözüm önerilerini sıralayan Ağıralioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu sistem denetlenmiyor, denetlensin. Kabine parlamentodan çıksın, meclis önemli hale gelsin. Veto hakkı olmayan, bütçe hakkı olmayan meclis, meclis değildir. Meclisin bütçe hakkı ve gensorusu olsun. Bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu olsun. Başbakan gelsin yahut Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yarı başkanlığa dönsün. Yargı üstündeki siyaset gölgesi kaldırılsın. Devlet Planlama Teşkilatı gibi kurumlar yeniden planlama kapasitemizi ortaya çıkarsın."

Gündem Haberleri