TBMM Başkanı Kurtulmuş Buhara’da ilan etti: Önümüzdeki yüzyıl Türk dünyasının yüzyılı olacak

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Özbekistan'da yaptığı açıklamada, Türk dünyası gençlerinin en iyi şekilde yetişmesi için gayret edeceklerini belirterek, "Önümüzdeki yüzyıl, Türk dünyasının yüzyılı, büyük İslam medeniyetinin yeniden şahlanışının yüzyılı olacaktır." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Özbekistan'ın Buhara kentinde, önemli açıklamalarda bulundu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ata yurdu Özbekistan'da bulunmanın kendileri için fevkalade önemli ve değerli olduğunu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ebu Ali İbn Sina Buhara Devlet Tıp Enstitüsü ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Mezuniyet Töreni'ne katılmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Kurtulmuş, mezun öğrencileri tebrik ederek, başarılar diledi.

BÜTÜN İMKANLARIMIZI KULLANACAĞIZ: ÖNÜMÜZDEKİ YÜZYIL TÜRK DÜNYASININDIR

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bütün imkanlarımızı kullanarak, Türk dünyasının gençlerinin en iyi şekilde yetişmesi için gayret etmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki yüzyıl, Türk dünyasının yüzyılı, büyük İslam medeniyetinin yeniden şahlanışının yüzyılı olacaktır" dedi.

ÖZBEKİSTAN İSLAM MEDENİYETİNİN İKİNCİ BÜYÜK YÜKSELİŞİNİ BAŞLATTI

Özbekistan'ın büyük İslam medeniyetinin önemli merkezlerinden birisi olduğunu dile getiren Numan Kurtulmuş, Özbekistan ve Türkiye'nin birbiriyle kardeş, dost ve mesafeler uzak olsa da kalp kalbe, el ele olan iki millet olduğunu belirtti. Büyük İslam medeniyetinin, geçmişte iki büyük koşuyu, iki büyük yükselişi gerçekleştirdiğini hatırlatan TBMM Başkanı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Bunlardan birisi Hazreti Peygamber (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) zamanında Mekke ve Medine eksenli olarak gerçekleşen; ilimde, irfanda ve hikmette büyük yükseliş ve yeryüzüne ilimde önderlik etme becerisiydi. Ama ardından gelen dönemlerde İslam dünyası, farklı türbülansların içerisine girdi. Ta ki burada Fergana Vadisi'nden, Orta Asya topraklarından İslam'ın ikinci büyük medeniyet yürüyüşü başlayana kadar. Bir kol buralara geldi. Fergana'da, Orta Asya'da ve özellikle Özbekistan'da, Buhara'da, Semerkant'ta, Taşkent'te büyük medeniyetin ateşleri yakıldı, büyük medeniyetin büyük insanları ortaya çıktı. İkinci kol da Endülüs'e, İspanya'ya giderek orada büyük İslam medeniyetinin bir başka ucunu oluşturdu. Yani bir tarafta Maveraünnehir medeniyeti, diğer tarafta Endülüs medeniyeti İslam'ın ikinci büyük yürüyüşünün alemdarı oldular, öncüleri oldular."

İBN-İ SİNA ÖRNEĞİ: İLİM, HİKMET VE İRFAN BÜTÜNLÜĞÜ

Bu topraklarda bu büyük medeniyetin bu kadar güçlü bir şekilde gelişmesi ve bugüne kadar ışık tutmasının en temel nedeninin sadece bilgiyi değil, hikmeti ve irfanı da esas alan bir ilim anlayışıyla hareket etmeleri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bizatihi İbn-i Sina'nın hayatında da görüyoruz; sadece tıp ilminde değil; hadiste, Kur'an ilimlerinde, felsefede, mantıkta, astronomide, velhasıl ilmin bütün alanlarında büyük bir başarı sağlamış olan fevkalade büyük bir ilim önderiydi, bir ışıktı. İlmin insanların hayrına olması için çalışmak demek olan hikmetle de donanan ve en sonunda da büyük bir irfan mertebesiyle, yani kendi varlığını Rabbin varlığı karşısında değersiz gören anlayışla büyük irfan medeniyetinin önemli isimleri olarak ortaya çıktılar ve insanlığa ışık tuttular, bugün de ışık tutmaya devam ediyorlar. Bir tarafta Farabi'nin, İbn-i Sina'nın, Biruni'nin, Ali Kuşçu'nun, Uluğ Bey'in ortaya koyduğu beşeri ilimlerde, teknik ilimlerde ileriye gitme noktasındaki gelinen seviye en üst seviye. Diğer tarafta ise İmam Tirmizi'nin, Buhari'nin, Abdülhalık-ı Gücdüvani'nin, Şah-ı Nakşibend Bahattin Buahari'nin ve diğerlerinin ortaya koyduğu büyük irfan geleneği bugüne kadar hem İslam dünyasına hem bütün insanlığa ilmin önemli ışıklarını saçtılar."

TÜRKİYE VE ÖZBEKİSTAN İKİNCİ BÜYÜK KOŞUNUN ÖNCÜSÜ

"Özellikle günümüz dünyasında kâinatı ve dünyayı sadece teknik, sadece materyal olarak gören materyalist bir anlayışı bir tarafa bırakmak hem ilmi, hem hikmeti, hem irfanı kuşatmak mecburiyetindeyiz" diyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye ile Özbekistan arasındaki iş birliğini ortaya koyan bu büyük ilim müessesinin Özbek gençlerin geleceğinde önemli bir yeri olacağına yürekten inandığını söyledi. Türkiye ve Özbekistan'ın özellikle bundan sonra büyük İslam medeniyetinin ikinci büyük koşusunu hazırlayacak iki önemli ülke olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Özellikle Özbekistan'da Sayın Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in öncülüğünde başlatılan İslam'ın yeni rönesansı projesinin fevkalade anlamlı ve önemli olduğunu, Türkiye'nin de İslam medeniyetinin yeniden dirilişinin öncü ülkelerinden birisi olduğunu her alanda bilimsel alandaki gelişmelerle birlikte hep beraber kalkınmamızın mukadder ve kaçınılmaz olduğunu ifade etmek istiyorum."

TÜRK DÜNYASI YENİ DÜNYA SİSTEMİNİN MERKEZİ OLACAK

Numan Kurtulmuş, Orta Asya'dan Anadolu'ya, oradan Balkanlara ve Avrupa'ya kadar uzanan dünyanın en stratejik bölgesinde yer alan Türk dünyasının gelecek yüzyılda en önemli merkezlerden birisi olacağına yürekten inandığını vurguladı.

TBMM Başkanı, Türk dünyasının potansiyelini şu sözlerle detaylandırdı:

"Türk dünyası, 300 milyonluk nüfusuyla, genç ve kabiliyetli nüfus potansiyeliyle, yeraltı ve yer üstü kaynaklarıyla, dünyanın en stratejik ulaşım hatlarının üzerinde bulunmasıyla, en stratejik bölgelerde etkili olmasıyla birlikte bundan sonraki dünya sisteminin en önemli merkezlerinden birisi, en önemli adından söz edilen kuşaklarından birisi olacaktır. Onun için bütün imkanlarımızı kullanarak, Türk dünyasının gençlerinin en iyi şekilde yetişmesi için gayret etmeye devam edeceğiz."

TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından eşi Sevgi Kurtulmuş ile öğrencilere diplomalarını verdi.

Gündem Haberleri