Diyanet İşleri Başkanlığı, diplomasının sahteliğinden şüphelendiği Yavuz Koç’un belgesini Milli Eğitim Bakanlığı’na sundu. Yapılan sorgulamada, diplomanın Mesleki Açık Öğretim Lisesi tarafından düzenlenmediği, sanığın okula hiç kayıt yaptırmadığı, kullandığı okul numarasının da başka bir öğrenciye ait olduğu tespit edildi.
Milli Eğitim ve Diyanet aynı anda savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hazine ve Maliye Bakanlığı da imamın maaşını kesti. Koç hakkında “resmi belgede sahtecilik” ve “kamu kurumlarını dolandırma” suçlamasıyla dava açıldı.
NOTERDEN ONAY ALIP MÜFTÜLÜĞE BAŞVURDU
Sözcü'de yer alan habere göre; Sanık yalnızca sahte diploma kullanmakla kalmadı, belgenin fotokopisini de Üsküdar 15. Noterliği’nde “aslı gibidir” onayı yaptırarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne kaydoldu. Daha sonra Diyarbakır Müftülüğü’ne sözleşmeli imam hatiplik için başvurdu ve Lice ilçesine bağlı Ortaç Köyü’ne atandı.
Görevine başladıktan sonra Açıköğretim İlahiyat Fakültesi’ni de tamamlayan Koç, yıllarca devletten maaş aldı.
DOLANDIRICI DEĞİLİM
Yurt dışında alınan ifadesinde Koç, kendini savunarak, “Hafızlık kursu görerek diploma aldım. Aynı dönemde KPSS’ye girdim, memur olarak atandım. Noterden onay da yaptım. Dolandırıcı değilim, ben istifa ettim. Bu dava eski eşimin şikâyetiyle açıldı. Neden kapanmadığını anlamıyorum” dedi.
MAHKEMEDEN HAPİS VE PARA CEZASI
Mahkeme, sahte diploma ile memuriyet elde eden Koç’un 2015-2017 yıllarında iki yıl boyunca devletten maaş alarak zincirleme dolandırıcılık yaptığına hükmetti.
Sanığa 3 yıl hapis cezası verildi ancak iyi hal indirimiyle ceza 2 yıl 6 aya düşürüldü. Ayrıca 96 bin 360 lira para cezası verildi ve bu ceza 12 taksite bölündü.
TOPLUMA ZARAR VERME POTANSİYELİ YÜKSEK BİR MESLEK
Kararda iyi hal indirimi uygulanmasına karşı çıkan üye hakim, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sanığın dolandırıcılık eylemini imamlık üzerinden gerçekleştirmesi, halkın güven duygusunu suistimal etmesi ve topluma zarar verme potansiyeli yüksek bir meslek üzerinden bu suçu işlemesi nedeniyle indirim uygulanmamalıydı. Bu mesleğin güvenilirliğinin korunması toplumsal açıdan önemlidir.”