Özgür Kabadayı: Usulsüzlük yapılmışsa yapanların Allah belasını versin

“Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “rüşvet”, “irtikap” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. “Şile’nin çocuğuyum. Bir lokma haram yemedim, yedirmedim” dedi.

10 Temmuz’da Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, 14 Temmuz’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Tutuklama kararının ardından İçişleri Bakanlığı, Kabadayı’yı görevden uzaklaştırdı. Başkan hakkında; “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “rüşvet”, “irtikap” ve “ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlamalar yöneltildi.

SUÇLAMALARI REDDETTİ

Kabadayı, hakimlik sorgusunda yaptığı savunmada suçlamaları reddetti: “Ben Şile Belediye Başkanı olarak görev yapıyorum. Bu görevde herhangi bir yasa dışı işlemim olmadı. Savcılıkta ve emniyette olayları detaylıca anlattım. Neden tutuklama istemiyle sevk edildiğimi anlayabilmiş değilim.”

İfadesinde özellikle imza yetkisini belediye başkan yardımcılarına devrettiğini vurgulayan Kabadayı, bu yetki devrinin bir hata olmadığını, aksine teknik bilgi eksikliği nedeniyle bilinçli şekilde yapıldığını dile getirdi.

“ŞEREFİM VE NAMUSUM ÜZERİNE YEMİN EDERİM”

Kabadayı, ifadesinin devamında ailesine ve kişisel geçmişine atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Ben Şile’nin çocuğuyum. Siyasi geçmişim yok. Beni sadece halk sevdiği için aday gösterdiler. Rahmetli babam bana bir lokma haram yedirmedi, ben de yemedim. Şerefim ve namusum için yaşıyorum. Eğer habersizce bir usulsüzlük yapılmışsa yapanların Allah belasını versin.” Başkan, kendisini suçlayan hiçbir tanık olmadığını öne sürerek tanık ifadelerinin kendisini desteklediğini de belirtti.

“TEKNİK İŞLERDEN ANLAMAM, BU YÜZDEN YETKİMİ DEVRETTİM”

Savcılığa verdiği ifadede, teknik işlerden anlamadığını, bu nedenle imza yetkisini Belediye Başkan Yardımcılarına devrettiğini belirten Kabadayı, bu yetki devrinin de kendisini korumaya yönelik olduğunu söyledi. Yardımcısı Tuncay Tolga Özçakmak’ın göreve nasıl başladığına da açıklık getiren Kabadayı, Özçakmak’ın kendisini İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından gönderildiği yönünde bir iddiasının olmadığını ve bu konuda bir duyum almadığını belirtti.

“HABERİM OLSAYDI HEPSİNİ GÖREVDEN ALIRDIM”

Kabadayı ayrıca, yasalara aykırı bir işlem yapılmasından haberdar olması halinde anında görevden alma ve suç duyurusunda bulunma yoluna gideceğini savundu. Kabadayı: Eğer bu konular savcılığa yansımadan önce bana ulaşsaydı, tek tek görevden alır, gerekli yasal süreci başlatırdım” dedi.

KUMPASA GELDİM” DEDİ, RÜŞVET SUÇLAMASINI REDDETTİ!

Şile Belediyesi’ndeki yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklananlar arasında yer alan Avukatı Ali Şafak, savunmasında "Suç üstü halini kabul etmiyorum, bana kumpas kuruldu" diyerek tüm suçlamaları reddetti. Rüşvetle ilişkisi olmadığını öne süren Şafak, “Benim sırtım dönüktü, parayı arabanın arka koltuğuna kendisi koymuş” ifadelerini kullandı.

DANIŞMANLIK SÖZLEŞMESİYLE BAŞLADI

2025 yılı Mart ayında Şile Belediyesi ile danışmanlık sözleşmesi imzaladığını belirten Ali Şafak, Belediye Başkanı Özgür Kabadayı’yı yalnızca başkan olması nedeniyle tanıdığını ve aralarında herhangi bir yakınlık bulunmadığını söyledi. Şafak, Mart öncesinde Kabadayı’yı hiç tanımadığını vurguladı.

BANA HUSUMET BESLEYENLER KUMPAS KURDU

Şafak, ifadesinde kendisine kumpas kurulduğunu savunarak şu isimleri hedef aldı:
“Recep Ü. ve Ali Bayram Ü. bana husumet beslemektedir. Bu kişilerin komplosu ile karşı karşıyayım. Hakkımda dedikodu yayıp, ‘Polis seni alacak, itirafçı olacaksın’ demişler. Bu tehditkar dedikodular sonrası arayıp açıklama istedim ama ulaşamadım.”

GÖRÜŞME TALEBİ KARŞI TARAFTAN GELDİ

Dosyada rüşvet verdiği öne sürülen Mehmet Selçuk A. isimli şahsı Beykoz Belediye Meclis Üyesi bir arkadaş vasıtasıyla tanıdığını belirten Şafak, bu kişiyle yalnızca iki kez yemek yediklerini söyledi.
“Ben kimseyle para talebi üzerine görüşmedim. Mehmet isimli şahıs benden bir proje hakkında bilgi istedi. Harçlara zam geldiğini, yaklaşık 7 milyon TL fark doğduğunu yasal çerçevede anlattım. Belediyeye davet ettim ama o dışarıda görüşmek istedi.”

PARAYI EL ALTINDAN BIRAKTI, HABERİM BİLE YOK

Savunmasının en dikkat çekici bölümü ise rüşvet parasıyla ilgili oldu. Olay günü yaşananları şöyle anlattı:
“Kuzguncuk’ta buluştuk. Konuyu anlattım, ayrıldım. Görüntülerde de görüldüğü üzere ben önden yürüyorum. Mehmet ise sırtım dönükken, elini arabamın kapısına attığım anda arka koltuğa bir şey bırakmış. Paranın bırakıldığından haberim bile yoktu. Benim böyle bir talebim olmadı.”

ORTAMDAKİ KONUŞMALAR HARÇLA İLGİLİDİR

Ortaya çıkan ses kayıtlarında rüşvetle ilgili görüşmeler yapıldığına dair iddiaları da reddeden Ali Şafak, bu konuşmaların yalnızca yapı harcı üzerine olduğunu belirtti. Suçlamaları kabul etmeyen Şafak, etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini vurguladı.

OĞLUM AĞIR HASTA, EV HAPSİ İSTİYORUM

Savunmasının sonunda çocuğunun sağlık durumuna değinen Şafak, tahliyesini talep ederek şunları söyledi: “3,5 yaşında bir oğlum var. Genetik bir kas hastalığı olan DMD tanısı konuldu. Eşim memur. Tutuklu kalmam durumunda bakacak kimse yok. Serbest bırakılmamı, olmazsa ev hapsiyle salıverilmemi talep ediyorum.”

Gündem Haberleri