MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuşma yaptı.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından önemli satır başları:
Değerli vekiller, saygıdeğer misafirler, basınımızın mümtaz temsilcileri, grup toplantımızın başında sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Kanaatimce Türk siyaset hayatının 3 temel sorun alanı vardır. Bunların ağırlık merkezi de insani zaaf ve zayıflıklarla meneviştir. Bunlardan birincisi kibirli narsistler, ikincisi işgüzar gevezeler, üçüncüsü de bencil muhterislerdir.
BASKI YERİNE HÜR İRADE
Eğri siyasetin doğru omurgasını inşa etmek istiyorsak; teşhisteki isabeti tedavideki maharetle bağdaştırmamız lazımdır. Bilindiği üzere insan her şeyin özü ve ölçüsüdür. Kaldı ki insan Allah'ın en büyük ayetidir. Savaş yerine barış, kutuplaşma yerine kucaklaşma, istismar yerine iş birliği, imtiyaz yerine eşitlik, baskı yerine hür irade her sorunu çözecek tariftir.
Eski defterleri karıştırırsak müflis tüccar durumuna düşeriz,. Gönüllere ulaşırsak kardeşliğimizi güçlü şekilde pekiştiririz. Türk ve Türkiye Yüzyıl'ındaki dipsiz tartışmaları mutabakata bağlamanın hedefindeyiz. Bu hedef ahlakidir.
Savaş yerine barış, kutuplaşma yerine kucaklaşma, istismar yerine iş birliği, imtiyaz yerine eşitlik, baskı yerine hür irade her sorunu çözecek tariftir.
GERGİNLİKLERİ DİRİ TUTMANIN ANLAMI YOK
Alevi kardeşlerimizle ilgili düşüncelerimizi samimi şekilde paylaştık. İşin özünde hepimiz Müslüman değil miyiz? İtikadımız bir değil mi? Hepimiz Türk milletinin onurlu mensupları değil miyiz? Mezhebi ayrılıklar kimi mihraklarca silah gibi kullanılmadı mı? Birbirimize yan bakmaktan bıkmadık mı? Yetmedi mi çektiğimiz çile ve eziyetler? Yetmedi mi yanlış anlamalar ve peşin hükümler? İblis uşaklarının tezgahını, tuzaklarını bozmanın vakti gelmedi mi? Tek yürek olmayalım mı? Gönül rahatlığı ile diyorum ki hem aleviyiz hem Sünni, hepsinden evvel Müslüman Türk milletiyiz. Bu düşüncelerim Alevi kardeşlerimizin beklentilerini seslendirmeye mani değildir. Alevi kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Onların her sorunu bizim sorunumuz her isteği bizim de isteğimizdir. Aleviliği inanç ve kültür alanından çıkarmaya çalışanlar büyük yanlıştadır. Cami ne kadar bizimse cemevi de bizimdir. Gerginlikleri diri tutmanın hiçbir sonu yok. Alevi kardeşlerimizin cemevini ibadet olarak görmelerine anlayış göstermek lazım.
EHLİBEYTİN AYDINLIK MEŞALESİ YANACAK
Dün ne diyorsak bugün de aynı çizgideyiz. Maraş'tan Çorum'a kadar yaşananların iç yüzünü okumayanlar, emin olun ki bizim ilgi ve irtibat sahamızın sonuna kadar dışındadır. Hacıbektaş'ta yaklaşık 6 bin metrekarelik dünyanın en büyük cemevi külliyesinin milli birliğimizin nişanesi olması Allah'tan niyazımızdır. Ehlibeytin aydınlık meşalesi orada yanacaktır. Ehlibeytin aziz büyüklerini saygı büyüklerini saygı ile yad ediyorum.
GAZZE'DE ATEŞKES
738 günlük dehşet kısmen son bulmuş ve ateşkes 10 Ekim'den itibaren tesis edilmiştir. Anlaşmanın devreye girmesi ile müspet gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Dün Mısır'da tertiplenen zirvenin sadece Filistin İsrail ihtilafı çözümünün değil orta Doğu'nun çözümlemesini diliyorum. İsrail'in güven vermeyen tutumu karşısında tedbirli olmak gerekliliktir. Savaş suçunun cezasız kalması düşünülmeyecektir. Vandallar küresel vicdan ve yargı karşısında hesap vereceklerdir. İsrail ordusunun kısmı geri çekilmesi ve ateşkes ile yüz binlerce Filistinli zoraki bir tebessüm ile yıkık dökük evlerine dönmeye başlamıştır. İnsan seli bir halkın hayat mücadelesinde çektiği ızdırapların geçit merasimini çağrıştırmaktadır. Temennimiz kalıcı barışın yeşermesidir. Akıbetinin ne olacağı kestirilemeyen ateşkes ile oyalanmanın alemi yoktur. Gazze'de 67 bin mazlumun canı alındı. 67 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan, BM'den tam üyelik statüsünü elde etmiş bir Filistin kurulmadıkça mevzi kazanımlarla avunmak boştur. Gazze'ye Türkiye'nin yer alması huzura katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin kudreti artık herkesçe görülmüştür. Ülkesine yabancılaşmamış herkes bunu görecektir.
ÖZEL'İN İFTİRASI KABUL EDİLEMEZ
Özgür Özel'in İspanya ile başlayan turlarında ülkemizi kötülemesi, Cumhurbaşkanına Gazze konusunda iftira atması kabul edilir şey değildir. Soykırımı tribünden izleyenlere, hala ne duruyorsunuz diyen Türkiye'dir. Böyle bir Türkiye'den iftihar etmek için şu partili bu partili olmaya lüzum yoktur. Mertçe davranmak, ülke sevgisi ile erimek ve adam gibi adamlıktan taviz vermemek yeterlidir.
CHP YANLIŞ ROTADA
Bu yılki Nobel Barış Ödülü Venezuellalı bir hanım efendiye verildi. ABD'nin ülkesine müdahale etmesini isteyecek kadar zıvanadan çıktı. İmamoğlu da bu hanımefendiyi kutladı. İşte CHP budur. Aziz Atatürk'ün kemikleri sızlamaktadır. Bu barış ödülü elbette yok hükmündedir. Alın ödülünüzü tepe tepe kullanın sonra da başınıza külah diye geçirin. Yabancı ülkelerde cumhurbaşkanına iftiralar savuranların yeri, memleketi haricimizdeki herhangi bir ülkedir. İstiyoruz ki kol kırılsın yen içinde kalsın. Ülkemizi yabancılara şikayet etmek şerefli bir tavır değildir. CHP yanlış rotadadır, başındaki zat histeri krizine tutulmuştur.
SORUMLU DİL KULLANMAYA DAVET EDİYORUZ
Terörsüz Türkiye'de herkesi sorumlu dil kullanmaya davet ediyoruz. Şehitlerimiz ceset değildir. TBMM çatısı altında taşkın sloganlara asla yer ve gerek yok. Hepimiz Terörsüz Türkiye hedefinin sekteye uğramamasına özen göstermeliyiz. Denizi geçtikten sonra derede bocalamanın kimseye faydası olmayacaktır. 27 Şubat İmralı açıklaması dışında hiçbir sözün bize göre hükmü yoktur. Kurucu önderin 27 Şubat açıklaması bize göre esastır.
Vatandaşın haklı isteklerini karşılamakla mesulüz. Bunlardan biri de askeri hastanelerin tekrar devreye alınmalıdır. Kapatılmaları hataydı ama açılması sevap olacaktır.