Ekol TV Haber Müdürü Aziz Akova’nın sunumu ve araştırmacı ve yazar Mehmet Fatih Çıtlak’ın yorumu ile ekranlara gelen Dinle Hayat’ta Çıtlak, insan ve din ilişkisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
“DERDİMİZ SAHİCİ DEĞİL"
Mehmet Fatih Çıtlak, “Her meslek sahici bir dert ister. Gerçekten çocuğunuza bakmak istemek noktasında bir derdiniz varsa çocuğunuzla ilgilenirsiniz. İşinizi iyi yapmak ile ilgili bir derdiniz varsa siz gayri ihtiyari o işi iyi yapanlar olursunuz. Derdi yapay olanların dermanı da sanal olur. Gerçek derdi olanların dermanı da gerçek olur. Bugün niye sosyal medya üzerinden bizi hiç alakadar etmeyecek, hayatımızda olmasalar da olabilecek insanların hepsi hayatımızda? Neden? Çünkü derdimiz sahici değil” ifadelerini kullanarak sosyal medyanın yapaylığının insanlara etkisine dikkat çekti.
“DİNSİZİN HAKKINDAN İMANSIZ GELİR”
Sözlerini sürdüren Çıtlak, “Yapay zekâ için bazen şunu diyorum: Dinsizin hakkından imansız gelir. Sahici derdimiz olsun, sahiden Allah diyelim, sahiden dinimizi öğrenelim. Gerçekten benliğinizi bulmak istiyorsanız Allah size yeter. Gerçek derdiniz varsa bir samimi Allah dediğinizde hemen gerçek bir sıcaklık hissedersiniz. Ama onu dinlemek lazım, ‘dinle hayat’ demek lazım” dedi.
“İNSAN RUHLA BERABERDİR”
Mehmet Fatih Çıtlak, “İnsan ruhla beraberdir. Ruhu açıklayamadığınızda insanın herhangi bir hayvandan farkı yoktur. Evlenmek mi, yemeğini bulmak mı, eşini bulmak mı, yatırım yapmak mı? Hayvan bunun kralını yapar. Her hayvan çocuğunu kendisine benzetecek şekilde yetiştirir. Bunu mükemmel yapar. Gıdasını, barınmasını ayarlar. Karınca yuvasını 6 santigratta sabitler” ifadelerini kullandı.
“İNSANI BU ŞEKLE GETİREN RUHTUR”
Mehmet Fatih Çıtlak, “Sen çocuğunu AVM’de kaybedersin, penguen yüz binlerce penguen arasında çocuğunu bulur. ‘Dişimden tırnağımdan artırdım, çocuğumu büyüttüm’ dersin. Bir penguen yumurtanın başında 3 ay aç susuz bekler. Hayvanları geçemedik daha. İnsanı insan yapan ruhtur. İnsanı diğer insanı fark edecek şekilde, yiyeceği varken bile yemeyeni düşünecek şekle getiren insandaki ruhtur. Ama bu ancak dinle ortaya çıkar” diye konuştu.
“DİNİN SAHİBİ ALLAH’TIR”
Mehmet Fatih Çıtlak, “Cam, kum taneleridir. Belirli bir ateş kıvamından geçtikten sonra cam bardak halini alır. Kendi kendinden olmaz. İçindeki cevher bellidir. İnsanın içindeki cevheri işleyip de onu insan şekline koyan sahanın adına din denir. Dinin sahibi Allah’tır. Kürsü başkanı da Hazreti Muhammed’dir. İnsanlar dinden uzaklaştıklarında Allah’tan uzaklaştıkları için bir pişmanlık duyarlar. ‘Allah affetsin’ diyenlere buradan sesleniyorum: İlk önce Allah’ın size verdiği vicdan sizi affetsin. Sen kendinden uzaklaşıyorsun, kendine ihanet ediyorsun” sözleriyle insanların din ile aralarında kurdukları ilişkiyi yorumladı.
“İNSAN ÖLÜNCE KURTULMAZ”
Mehmet Fatih Çıtlak, “İnsan ölünce kurtulmaz. ‘Öleyim de kurtulayım’ diyen zatlar zaten bu dünyada hür olan, nefsine uşak olmayan zatlardır. Kafes açıldı mı giden insanlardır. Yoksa her ölümle beraber öteki tarafa gidenleri görebilseydik… İnsanlar sanıyor ki öteki tarafa geçince tüm ölmüşleri görecekler. Oysa orada, yalnızca dünyada tanıştığın kadarını göreceksin. Göçmüşlerini yad edebilen tek varlık insandır. Hiçbir hayvan kendisinden önce ölenleri yad etmez. Biz nereden geçtiğini bile anlamadan giden bir güruha doğru dönüşüyoruz. İnsan ölmekle kurtulmaz. İnsan ölmekle kurtuluşa erecekse bu dünyada yaşarken kurtulmuşsa ölmekle kurtulur” ifadeleriyle insan ve ölüm arasındaki ilişki hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“NEW YORK'TA BİNLERCE EVSİZ VAR”
Mehmet Fatih Çıtlak, “Şu anda New York'ta binlerce evsiz var. Kanalizasyonlara fare yakalayıp pişirip yemek, açlığını gidermek için giden insanlar var bugünün Amerika’sında. Medeniyet? İnsanını doyurabiliyor musun?” sözleriyle batı medeniyetindeki eksiklikleri dile getirdi.
“SELAM İLE TEMİNAT VERİYORUM"
Mehmet Fatih Çıtlak, “Selamı yayıyor musun? Konumuz bu. Ben sana şunu deklare ediyorum: ‘Ben Fatih Çıtlak olarak sana selam verdiğimden dolayı, benden tarafa canın, ırzın, malın emniyettedir. Senin gıybetini, dedikodunu yapmayacağım, senin ticaretini baltalamayacağım. Seni üzecek, bozacak şeyi yapmayacağım. Ben sana teminat veriyorum.’ Hadi bakalım, böyle selam ver. İngilizlerin poker yüzü gibi değil. ‘Biz sizin özgür olmanızı istiyoruz deyip, bombalar yağdıran baş haydutlar, namussuzlar gibi değil" ifadeleriyle dostluğun ve selam vermenin önemine dikkat çekti.
"EMNİYETİ YAYIN"
Çıtlak, "Efendimiz ‘selamı yayın’ dediğinde sofular ‘herkese selam ver’ anlıyor. Biz şöyle anlıyoruz: Emniyeti yayın. Bir Müslüman şehri olduğuna emin olunsun” diye konuştu.