İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, çocukların sosyal medyada maruz kaldığı risklere karşı TBMM’ye sunduğu kanun teklifine dikkat çekmek için tüm milletvekillerine mektup gönderdi.
“Çocuklarımız TikTok videolarında büyüyor, biz sadece izliyoruz” diyen Akburak, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesinin somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
ÇOCUKLARIN DİJİTAL GÜVENLİĞİ İÇİN MECLİS’E TEKLİF
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, çocukların dijital dünyada karşılaştığı tehditlere karşı tarihi bir adım atarak TBMM’ye sunduğu kanun teklifine yeniden dikkat çekti. Sosyal medya platformlarının çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerini gündeme taşıyan Akburak, bu kez tüm milletvekillerine mektup göndererek destek çağrısında bulundu.
13 YAŞ ALTINA SOSYAL MEDYA YASAĞI
12 Aralık 2024’te Meclis’e sunulan Çocuk Koruma Kanununda Değişiklik Teklifi, Türkiye’de ilk kez sosyal medya şirketlerine yaş doğrulama zorunluluğu getirilmesini öngörüyor.
Teklifin öne çıkan maddeleri:
• 13 yaş altına sosyal medya platformları yasak
• 16 yaşına kadar ebeveyn izni olmadan kullanım mümkün değil
• Kurallara uymayan şirketlere para cezası ve erişim engeli
SADECE İZLİYORUZ
Akburak, milletvekillerine gönderdiği mektupta dünya örneklerine, ekran bağımlılığına ve sosyal medya istismar verilerine yer verdi. Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisini çarpıcı cümlelerle anlattı:
“Çocuklarımız TikTok videolarında büyüyor, YouTube algoritmalarında kayboluyor, Instagram filtreleriyle kendini tanımadan kendinden nefret etmeyi öğreniyor. Ve biz sadece izliyoruz.”
ÖNCE ÇOCUKLARIMIZI DİJİTAL BATAKLIKTAN KURTARALIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesini olumlu bulduğunu belirten Akburak, bunun yalnızca takvimde bir not olarak kalmaması gerektiğini söyledi:
“Eğer çocuklarımız algoritmaların yönettiği içeriklerin ortasında kendi benliğini ararken biz sessiz kalıyorsak, aileden değil ancak terk edilmişlikten söz edebiliriz.”
BİR NESLİ KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİ
“Çocuklarımızın güvenliği, siyasi tartışmaların değil, ortak vicdanın konusudur” diyen Akburak, partiler üstü bir birlik çağrısı yaptı: Bir nesli korumak hepimizin görevidir.
Burak Akburak'ın milletvekillerine gönderdiği mektup şöyle;
Sayın Milletvekilim,
Dijital çağın sunduğu imkanlarla birlikte, çocuklarımız ne yazık ki artık her gün dijital istismarın, siber zorbalığın, zararlı içeriklerin ve ekran bağımlılığının doğrudan muhatabı haline gelmektedir. Bu dijital tehditler yalnızca bireysel ruh sağlığını değil; aynı zamanda toplumsal yapıyı, eğitim sistemini ve gelecek kuşakları tehdit etmektedir.
Bu tablo karşısında, 12 Aralık 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğum Çocuk Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 13 yaş altı bireylerin sosyal medya kullanımının yasaklanmasını ve 16 yaşına kadar olanların ebeveyn onayıyla bu platformlara erişebilmesini öngören, aynı zamanda sosyal medya şirketlerine yaş doğrulama zorunluluğu getiren ilk kapsamlı teklif olmuştur. Bu teklif, yalnızca bir tepki değil; çağın dijital risklerine karşı bilimsel ve hukuki zeminde hazırlanmış uygulanabilir bir koruma kalkanıdır.
Benzer düzenlemeler, dünyanın birçok demokratik ülkesinde de gündeme alınmış ve hayata geçirilmiştir. 2023 yılında Avustralya, 16 yaş altı bireylerin sosyal medya kullanımını yasaklayan kapsamlı bir düzenlemeyi tüm siyasi partilerin desteğiyle yürürlüğe koymuştur. Fransa, İsviçre, Hollanda ve Endonezya gibi ülkelerde, çocuklara yönelik sosyal medya yasakları ve yaş sınırlamaları üzerine yasama çalışmaları devam etmektedir. Avusturya, Brezilya ve ABD’nin Florida eyaletinde ise okullarda cep telefonu kullanımına kısıtlamalar getirilmiştir. Öte yandan, sosyal medya şirketlerinin kendi verileri dahi durumun vahametini ortaya koymaktadır. Örneğin Snapchat, yalnızca bir ayda 10 bini aşkın çocuk istismarı şikâyeti aldığını açıklamıştır. Pew Research’ün verileri ise 13–17 yaş aralığındaki Amerikan gençlerinin üçte birinin neredeyse sürekli sosyal medyada vakit geçirdiğini ortaya koymaktadır.
2025 yılı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Aile Yılı” olarak ilan edildi. Bu ilanı olumlu ve anlamlı bir adım olarak görüyor, aile kurumunu güçlendirmeye yönelik tüm samimi çabaları desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. Ancak aradan neredeyse altı ay geçmişken, çocuklarımızı dijital istismardan ve ekran bağımlılığından koruyacak somut adımların hala atılmamış olması, bu ilanı pratikte destekleyecek bir çerçevenin eksik kaldığını gösteriyor. Oysa ki aile dediğimiz yapı, yalnızca ekonomik destekle değil; çocukların fiziksel ve ruhsal güvenliğini sağlayacak politikalarla da korunur ve yaşatılır.
Bu mektup, çocuklarımızın dijital ortamlarda korunmasına yönelik konunun, önemini hatırlatmak ve kamuoyundaki tartışmaların doğru zeminde ilerlemesine katkı sunmak amacıyla kaleme alınmıştır.
Çocuklarımızın güvenliği ve sağlıklı gelişimleri tüm siyasi görüşlerin üzerinde bir önceliktir.
Bu bağlamda 12 Aralık 2024 tarihinde TBMM’ye sunduğum kanun teklifine siz değerli milletvekillerimizden destek beklediğimi ifade ediyor, konunun ciddiyetini de dikkate alarak, çalışmanın samimiyetle sahiplenilmesini temenni ediyorum.26.05.2025