İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu 402 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu'nun örgüt kurucusu ve lideri olduğu, doğrudan işlediği suçlar olarak 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 12 kez 'rüşvet', 7 kez 'suç gelirlerinin aklanması' ve 7 kez 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık' suçlarından, ayrıca örgüt mensupları tarafından işlenen bazı suçlar olmak üzere toplamda 142 eylemden cezalandırılması talep edildi. Başsavcı Akın Gürlek iddianame ile ilgili yaptığı açıklamada, "İddianamenin giriş bölümünde suç örgütünün yapılanmasını ve şemasını anlattık. 6 tane örgüt yöneticisi var. Dijitallerin büyük çoğunluğu çözüldü. Ekrem İmamoğlu örgüt yöneticisi olduğu için diğer kişilerin suçlarından da sorumlu tutuluyor" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 4 bin sayfalık iddianameden öne çıkan detaylar şöyle:
İDDİANAMEDE NELER VAR?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “çıkar amaçlı suç örgütü” kurucusu ve yöneticisi olduğu iddia edildi. İddianameye göre söz konusu yapılanmanın temelleri, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde atıldı ve daha sonra İBB’nin farklı iştiraklerine kadar uzandı.
ÖRGÜTÜN 3 ANA HEDEFİ
Savcılık, örgütün kamu kaynaklarını kullanarak mali güç elde etmeyi amaçladığını, bu gücü siyasette etkinlik sağlamak için kullandığını ve nihai hedefin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde fon oluşturmak olduğunu öne sürdü.
İddianamede, örgütün üç ana hedefi şu şekilde sıralandı:
- Rüşvet, yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırma yoluyla gelir elde etmek.
- Elde edilen kaynaklarla siyasi parti içi etki alanı oluşturmak.
- Yaklaşık 2 milyar dolarlık (yaklaşık 65 milyar TL) bir seçim fonu hazırlamak.
İddianamede Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra Murat Ongun, Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Gülibrahimoğlu ve Ertan Yıldız gibi isimler yönetici olarak yer aldı.
BELEDİYE İŞTİRAKLERİNDE USULSÜZLÜK
Soruşturma dosyasında, İBB’ye bağlı Medya AŞ, Kültür AŞ ve İSTAÇ gibi şirketler üzerinden rüşvet ve yolsuzluk mekanizması kurulduğu öne sürüldü. Murat Ongun’un medya ve reklam ihaleleri üzerinden gelir topladığı, Ertan Yıldız’ın ise ihale bilgilerini önceden temin ederek belirli firmaları avantajlı konuma getirdiği iddia edildi.
Bir rüşvet olayına ilişkin ifadesi alınan şüpheli Remzi Baka’nın etkin pişmanlıktan yararlanmak için savcılıkla iş birliği yaptığı da iddianamede yer aldı.
İDDİANAMEDEKİ DİKKAT ÇEKEN BAŞLIKLAR
İddianamede yer alan en dikkat çekici başlıklardan biri, Cebeci Maden bölgesinde kaçak hafriyat dökümüyle ilgili iddialar oldu. Murat Gülibrahimoğlu’nun kontrolünde gerçekleştirilen usulsüz dökümler nedeniyle 185 milyon tonluk hafriyatın izinsiz döküldüğü ve kamunun 31 milyar TL zarara uğratıldığı öne sürüldü.
VERİ VE CASUSLUK SORUŞTURMASI
İddianamede, İBB sistemlerinde kayıtlı 4,7 milyon vatandaşa ait kişisel verinin yasa dışı yollarla yurtdışına aktarıldığı iddiası da yer aldı. Bu kapsamda tutuklu bulunan Hüseyin Gün’ün, verileri ABD ve Almanya’daki kişi ya da kurumlara gönderdiği, siyasi danışman Necati Özkan ile şifreli iletişim kurduğu iddia edildi.
Soruşturma dosyasına giren dijital materyallerde, operasyonlara karşı sinyal kesici cihaz (jammer) ve özel haberleşme yöntemleri kullanılmasına dair notlar bulunduğu belirtildi.
PARTİ İÇİ FONLAMA VE PARA KULELERİ
Savcılığın değerlendirmesine göre örgüt, elde ettiği gelirleri siyasi faaliyetlerde kullandı. CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasında piyasa değerinin üzerinde ödeme yapıldığı, bu paraların “Para Kuleleri” olarak bilinen görüntülerdeki nakit akışıyla bağlantılı olduğu öne sürüldü.
Ayrıca parti içi kongrelerde delegelere maddi destek sağlandığı, bu yolla örgüt liderinin parti yönetimi üzerinde nüfuz kurmayı hedeflediği iddia edildi.
ETKİN PİŞMANLIK UYGULANMASI İSTENDİ
Soruşturma kapsamında ifade veren bazı şüphelilerin, örgütün işleyişine dair bilgi verdiği öğrenildi. Adem Soytekin, Hüseyin Gün ve Ertan Yıldız hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması istendi. Başsavcılık, Ekrem İmamoğlu ve diğer şüphelilerin, “suç örgütü kurma ve yönetme”, “rüşvet alma-verme” ve “görevi kötüye kullanma” gibi suçlardan cezalandırılmasını talep etti.