İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesince Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Yönetimine görevlendirilen Gürsel Tekin, partinin geleneklerine vurgu yaparak önemli açıklamalarda bulundu. Tekin, "Bir parti üyesi hakkında çeşitli iddialar olduğu zaman, soruşturmalar varsa parti üyesi mutlaka üyeliğini askıya alır soruşturmanın selameti açısından. Bu geleneği mutlaka yeniden hayata geçireceğiz." dedi. İstanbul’da bir otelde basın toplantısı düzenleyen Tekin, göreve geldikleri günden itibaren süreci en şeffaf biçimde sürdürmeye gayret ettiklerini söyledi.
İSTANBUL İL KONGRESİ VE TEDBİR KARARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Tartışılan İstanbul İl Kongresi’ne ve delegelerle ilgili çeşitli iddialara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin, olayın yargı sürecini detaylandırdı. Gürsel Tekin, "Günün sonunda yargı 15 ay sonra bir karar alıyor. Davayı açan CHP'li arkadaşlarımız, 46 kişi dava açıyor. Bunların tamamı CHP üyeleri, delegeleri hatta bir kısmı değişimci. Yani Sayın Özgür Özel, Sayın Özgür Çelik'e oy veren arkadaşlarımız." ifadelerini kullandı. Günün sonunda bir tedbir kararı geldiğini hatırlatan Tekin, geçici kurul ihtiyaçları olunca mahkemenin 'Taraflar arasında tarafsız olabilecek bize bir kurul listesi getirin.' dediğini ve arkadaşlarının da partili kimliklerine güvendikleri için kendi isimlerini verdiğini aktardı.
Listedeki 2 kişinin haklı olarak psikolojik baskıya dayanamadığını, böylece 3 kişi kaldıklarını anlatan Tekin, "Acaba bıraksak mı?" diye düşündüklerini, ancak bıraktıklarında görevin Baro’ya geçeceğini öğrendiklerinde "O zaman zaten bizim bırakma şansımızın olmayacağını anladık." ifadeleriyle görevde kalma gerekçelerini açıkladı. Gürsel Tekin, kendilerine yönelik iftira, yalan ve hakaretlere rağmen sürekli barışçıl ve çözümden yana cümleler kullandıklarını dile getirdi.
UZLAŞI ARAYIŞI VE ÇİFT BAŞLILIK İDDİALARI
Ortada bir dosya olduğuna vurgu yapan Tekin, dosyanın haklılık haksızlık durumunu bilmediklerini söyledi. Ne medyanın ne de CHP Genel Merkezi'nin dosyanın içeriğiyle meşgul olmadığını belirterek, "Kardeşim iftiraysa hep beraber mücadele edelim. İçeriğinde bir şey varsa CHP'nin kurumsal kimliğini tartıştırmamak adına, suç unsurlarını işleyenler kimlerse partiyle ilişkisini keselim ki partimiz kamuoyunda tartışılmasın. Bu konuda bütün arayışımıza rağmen bir uzlaşı yolu bulamadık." diye konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanlığı yönetiminde çift başlılık olduğu iddialarını da yanıtlayan Tekin, "Karar defteri kimde? Karar defterini biz kimden alıyoruz? Seçim kurulundan alıyoruz. O zaman bu çift başlılık nerede?" diye sorarak, "Yani günün sonunda hani bir deyim var ya 'Mühür kimdeyse Süleyman odur.' Şu anda bizim derdimiz burada bu makamı işgal etmek falan değil." değerlendirmesinde bulundu. CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına yönelik çirkin protestoya karşı suç duyurusunda bulunduklarını da aktaran Tekin, soruşturmalar bittiğinde detaylı bilgi verebileceğini sözlerine ekledi.
PARTİ GELENEKLERİ VURGUSU
Partinin geleneklerinin önemine işaret eden Tekin, "Bir parti üyesi hakkında çeşitli iddialar olduğu zaman, soruşturmalar varsa parti üyesi mutlaka üyeliğini askıya alır soruşturmanın selameti açısından. Bu geleneği mutlaka yeniden hayata geçireceğiz. Asıl olan partinin kurumsal kimliğidir. Onu hepimizin muhafaza etmesi lazım." şeklinde konuştu.
"CHP GENEL BAŞKANLARI DOĞAL CUMHURBAŞKANI ADAYIDIR"
Gürsel Tekin, "CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?" şeklindeki soruya ilişkin ise baştan itibaren adaylaşma konusuna karşı çıktığını kaydetti. Zamanı belli olmayan bir seçimle ilgili bugünden aday belirlemenin hem aday hem de parti açısından çok sorunlu olacağını dile getiren Tekin, şunları söyledi:
"Eğer karar alındıysa, arkadaşlarımız da çok açık bir şekilde 'Dosya boştur.' diyorsa, adaylarının arkasında durmalı diye düşünüyorum. CHP genel başkanları doğal cumhurbaşkanı adayıdır. Kim olursa olsun. Aday belirleyen bir makamda oturan bir insana 'Bu aday olur mu, olmaz mı?' demek bile çok ayıp bir şeydir."
Tekin, genel başkanın günü geldiğinde kararını alıp 'Ben olmak istemiyorum, arkadaşım Mehmet olsun.' diyebileceğini, ancak 'Genel başkan aday olur mu, olmaz mı?' tartışmasının doğru olmadığını vurguladı. Son olarak, "Genel başkan potansiyel cumhurbaşkanı adayıdır. Ben CHP adayı kim olursa olsun destek veririm. İsim önemli değil." ifadelerini kullandı.