2010 yılında "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla yola çıkan ve 10 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara saldırısının ardından, Conscience (Vicdan), Madleen ve Hanzala gemileri de birer ay arayla Gazze'ye ulaşmak üzere yola çıkmış ancak İsrail tarafından durdurulmuştu.
Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla 31 Ağustos’ta İspanya’dan, 4 Eylül’de ise Tunus’tan yola çıkması planlanan Küresel Sumud Filosu, düzinelerce gemiyle Akdeniz’de birleşerek 14 Eylül’de Gazze kıyılarına ulaşmayı planlıyor. Dr. Hüseyin Durmaz, gemilerde gıda, ilaç, tıbbi malzeme ve protez taşınacağını belirterek, “Hedefimiz geçici yardımlarla yetinmek değil, koşulsuz ve engelsiz bir insani koridor açmak” dedi.
ABLUKAYI KIRMAK İÇİN KÜRSEL BİR DAYANIŞMA
31 Ağustos'ta İspanya'dan, 4 Eylül'de ise Tunus'tan hareket etmesi planlanan Global Sumud Flotilla'nın (Küresel Sumud Filosu) temel motivasyonu nedir? Filonun yol haritası nasıl şekillendi ve Gazze’de yaşama tutunmaya çalışan halka hangi insani yardımları ulaştırmayı hedefliyor?
Dr. Hüseyin Durmaz, yaklaşık iki yıldır Gazze'de süren soykırım, ağır abluka, sistematik saldırılar ve insanlık dışı uygulamaların, artık kabul edilebilir sınırların çok ötesine geçtiğini vurguladı. Özellikle geçtiğimiz Ramazan ayından bu yana uygulanan tam abluka, bölgede ciddi bir gıda ve tıbbi malzeme krizine yol açarken, insanlar açlık ve hastalık nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Dr. Durmaz, bu durumun insanlık onuru adına artık sessiz kalınamayacak bir noktaya ulaştığının altını çiziyor.
Dünyanın dört bir yanından vicdan sahibi insanlar olarak bir araya geldik. Amacımız, Gazze’ye yönelik bu insanlık dışı ablukayı kırmak ve temel insani yardımları ulaştırmaktır. Çeşitli ülkelerden eş zamanlı olarak yola çıkacak düzinelerce gemiyle Akdeniz’de birleşerek Gazze’ye ulaşmayı ve ablukayı doğrudan aşmayı hedefliyoruz.
Dr. Hüseyin Durmaz, gemilerde temel gıda maddeleri, tıbbi malzemeler, protezler ve yaşamsal öneme sahip insani yardım malzemelerinin taşınacağını belirtti. Ancak bu yardımların yalnızca geçici bir çözüm sunduğunu vurgulayan Durmaz, asıl hedeflerinin, Gazze’ye yardımların kesintisiz ulaşmasını sağlayacak kalıcı bir insani koridor oluşturmak olduğunu ifade etti. Bu doğrultuda, uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden Gazze’de yaşanan krize dikkat çekmeyi amaçladıklarını da sözlerine ekledi.
Bu hareket, yalnızca bir yardım girişimi değil; aynı zamanda tarihe, vicdana ve insanlığa karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir.
KATILIMCILAR VİCDANİ VE İNSANİ TEMEL ÜZERİNDEN SEÇİLİYOR
Organizasyon duyurusu yapılırken ülkemizde ünlü isimlere de davetiye gönderildiğini belirtmiştiniz. Bu davetlere nasıl geri dönüşler aldınız? Ayrıca, on binlerce başvuru arasından katılımcı seçiminde hangi nitelikler ön planda tutuldu? Son olarak, Türkiye'den filoya kaç kişinin katılması planlanıyor?
Dr. Hüseyin Durmaz, Türkiye'den çok sayıda katılım talebi geldiğini ve bazı tanınmış isimlere de davet gönderildiğini belirtti. Şu ana kadar davetlere yönelik olumsuz bir geri dönüş olmadığını, ancak sürecin çok yoğun bir planlama ve koordinasyon gerektirdiğini ifade etti.
Filoya biniş, gemi dağılımı, katılımcı listeleri ve akreditasyon süreçleri gibi konular üzerinde halen çalışmaların sürdüğünü belirten Dr. Durmaz, bu nedenle şu aşamada "kim nereden binecek", "hangi gemide yer alacak", "hangi ünlü isim katılıyor", "akreditasyonu tamamlananlar kimler" gibi sorulara net bir cevap veremediklerini söyledi.
Katılımcılar, tamamen insani temelli bir yaklaşımla, Gazze’deki ablukayı kırma amacı doğrultusunda oluşturulan bir komisyon tarafından belirlenmiş ve gerekli akreditasyon işlemleri yapılmıştır.
Türkiye, bu filoda yer alan 44 ülkeden biri olup, sürecin en başından itibaren aktif bir parçasıdır. Ancak şu an için gemi sayısı ya da gemiye binecek kişi sayısı netleşmemiştir. Bu sayılar, planlamaya bağlı olarak son ana kadar değişkenlik gösterebilir.
HAREKET SİVİL, BAĞIMSIZ VE VİCDANİ TEMELLİDİR
Global Sumud Flotilla (Küresel Sumud Filosu)’na siyasetin desteği nasıl?
Dr. Hüseyin Durmaz, bu hareketin tamamen sivil, bağımsız ve şiddet içermeyen bir temelde planlandığını vurguladı. Sürece, vicdan sahibi herkesin destek verdiğini, dolayısıyla bu girişimin siyasi değil, insani bir hareket olduğunu belirtti.
Bu çerçevede, Gazze’de yaşananlara vicdanı el vermeyen siyasetçilerden de destek gördüklerini ifade eden Dr. Durmaz, şu ana kadar hemen hemen olumsuz bir siyasi duruşla karşılaşmadıklarını dile getirdi. Ancak başından bu yana özellikle uluslararası kurumlar ve Batılı hükümetlerin, İsrail’i doğrudan desteklemeleri nedeniyle, bu krizin ve soykırımın uzamasında doğrudan payı olduklarının altını çizdi.
Dr. Durmaz, insanlık olarak bir araya gelip böylesine cesurca bir eylemi gerçekleştirmeyi amaçlamamızın sebebinin, siyasetin bir noktada yapması gereken görevi yaparak soykırımı durdurması ve bir insani koridoru açması olduğunu ifade ediyor.
“GAZZE KIYISINA ULAŞILDIĞINDA GEMİLERE MÜDAHALE İHTİMALİ”
İsrail, bu sefer tehdit ve manipülasyonlara rağmen yola çıkan düzinelerce gemiyi sözde barışçıl yollarla durdurabilir mi, yoksa Gazze ablukası nihayet kırılacak mı?
Dr. Hüseyin Durmaz, İsrail'in daha çalışmalar başlamadan önce manipülasyon ve engellemeler için hamle yaptığını bildiklerini ifade etti. Özellikle basın toplantısıyla süreci kamuoyuna duyurduktan sonra bu baskıların arttığını gördüklerini belirtti. Şu aşamada ise bir takım lojistik engellemelerle yahut liman çıkışında son anda ilgili ülkenin siyasetine baskı kurarak bazı gemileri engellemek ya da gemi görevinin rota boyunca gecikmesine yol açmak gibi hamlelerle süreci sekteye uğratmak istediklerini dile getirdi.
Ayrıca, Akdeniz’de uzun süre tutulmamız durumunda kaynaklarımızın tükenmesine yol açabilecek adımlar atılabileceğini, bunun yanında bizi radikalizmle suçlayacak haberlerle kamuoyunda itibarsızlaştırma çabalarının da olabileceğini söyledi. Gazze kıyısına ulaşıldığında gemilere müdahale ihtimaline de dikkat çekti.
Ancak, bu durumun onlarca ülkenin ve halkın desteğiyle, karada yapılacak eylemlerle karşılık bulacağını ve İsrail’in zor durumda kalacağını belirten Dr. Durmaz, bu hamleyle ablukayı kırabileceklerine inandıklarını ifade etti. Çünkü bu, insanlığın ortak hareketidir ve birçok ülkeden deniz yoluyla her şeyi göze alarak Gazze Şeridi’ne ulaşılması hedeflenmektedir. Aynı zamanda karadaki destek eylemleri ve diplomatik baskılarla bu kez bu ablukayı kırabileceklerini düşündüklerini vurguladı.
“HEDEF, KOŞULSUZ VE ENGELSİZ BİR İNSANİ KORİDOR AÇMAK”
Birleşmiş Milletler Gazze’de resmen kıtlık ilan etti. Ancak görünen o ki, binlerce yardım tırı dahi gönderilse, açlıktan kaynaklanan ölümleri durdurmak neredeyse imkânsız hale geldi. Peki, her şey planlandığı gibi ilerlerse, Global Sumud Flotilla (Küresel Sumud Filosu) Gazze’ye ne kadar sürede ulaşmayı öngörüyor?
Dr. Hüseyin Durmaz, rotalarına göre 14 Eylül’de Gazze’ye ulaşmayı planladıklarını ve yolculuğun yaklaşık 15 gün süreceğini belirtti. Taşıyacakları malzemelerin açlığı tamamen gidermeye yetmeyeceğini, çünkü bölgede günlük en az 2 bin ton insani yardım malzemesi gerektiğini vurguladı. Bu nedenle, sadece yardım taşımakla kalmayıp, diplomatik baskı ve ortak iradeyle koşulsuz ve engelsiz bir insani koridor açılmasını hedeflediklerini ifade etti.