Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumunda önemli açıklamalarda bulundu. israil'in İran'a yönelik saldırılarını ele alan Cumhurbaşkanı Erdoğan " Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, Batı Şeria’da devlet ve yerleşimci terörüne, Mescid-i Aksa ile semavi dinlerin beşiği Kudüs’ün tarihi statükosunu yok etme teşebbüslerine asla esir kalmayacağız" şeklinde konuştu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. İslam dünyasının siz kıymetli temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Alacağınız kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Fevkalade kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkileri inşallah tün dünyada hissedilecektir. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.
2 MİLYON KARDEŞİMİZ 21 AYDIR HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR
Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin acısını acımız hüznünü hüznümüz biliyoruz. Zafer mutlaka inananların olacaktır. Barış konuşacağımız güzel günleri göreceğimize ben yürekten inanıyorum. Son 2 yıldır İsrail'in yıkım ve katliam politikalarıyla giderek daha fazla yüzleşiyoruz. İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Camileri, kiliseleri, okulları bombaladılar. Yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Gazze'de yaşayan 2 milyon kardeşimiz tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor.
İSRAİL'İN İRAN'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILAR HAYDUTLUKTUR!
İsrail, Lübnan'ı Yemen'i ve Suriye'yi de hedef aldı. Suriye'de de kargaşa çıkarmaya çalıştı. İsrail'in devlet terörüne şimdi de komşumuz İran maruz kalıyor. İsrail'in İran'a karşı saldırılarını en güçlü şekilde telin ediyorum. İran halkının bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz. İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur.
NETANYAHU HÜKÜMETİ SAVAŞI TÜM BÖLGEYE YAYMAYA ÇALIŞIYOR
Netanyahu hükümeti 13 Haziran'daki saldırılarıyla müzakere sürecini baltalamayı hedeflemiştir. İsrail, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor.
90 yıl önce Hitler'in çaktığı kıvılcım nasıl dünyayı ateşe attıysa, Netanyahu'nun siyonist emelleri de dünyayı felakete sürüklemekten başka gaye taşımıyor.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME KAVUŞULMASI ÇOK DAHA HAYATİ HALE GELDİ
Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, yerleşimci terörüne asla esir kalmayacağız. İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere bir kez daha sesleniyorum; Netanyahu'nun övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgenin yeni bir savaşı kaldırmaya tahammülü yoktur.
Bugün buradan bir kez daha çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurguluyoruz. Sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarfettik.
Bu şartlarda iki devletli çözüme kavuşulması çok daha hayati hale gelmiştir. İsrail'e karşı zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eşgüdüm halinde sürdürmeliyiz.
İstanbul'un kaderi Şam'ın kaderinden Bağdat'ın kaderinden, Tahran'ın kaderinden Mekke ile Medine'nin Gazze'nin Kudüs'ün kaderinden ayrı değildir.Söz konusu ortak davalarımız, ortak çıkarlarımız olunca farklılıkları bir yana koyup kenetlenmek boynumuzun borcudur.
SIRT SIRTA VERİP ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ
Ümmetin sesini ve vicdanını temsil eden teşkilatımızın bu toplantısında İsrail'in politikasına karşı duruşumuzu açıkça dünya kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Birbirimize karşı hoşgörü sınırımızı daha da genişletmeliyiz. İttifak ediniz. İslam dünyasının daha fazla sorumluluk üstleneceği dönemin arefesindeyiz. Bölgemizdeki şiddet sarmalının İsrail tarafından yeniden tetiklendiği ortamda başlıyor. Sırt sırta verip zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz.Suriye yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Türkiye olarak bu ülkeye desteğimizi artırarak devam ettireceğiz. Suriye'nin tüm İslam aleminin desteğine ihtiyacı var.