Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi Açılış Programı'nda bir konuşma gerçekleştirdi. Erdoğan, konuşmasının başında programı tertipleyen vakfa ve emeği geçenlere şükranlarını sunarak, insan hakları ve adalet konusunda güçlü iki ses olan Şule Yüksel Şenler ve Malcolm X'in mücadelesini anlatan serginin hayırlı olmasını diledi.
SERGİNİN ANLAMI VE GENÇLERE TAVSİYE
Arşiv fotoğrafları, belgeler, ses ve video kayıtlarının yanı sıra yapay zeka destekli yenilikçi sanat etkinliklerinin de yer alacağı serginin, çağları aşan onurlu bir hak ve adalet arayışının İstanbul'daki yankısını teşkil edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere sergiyi ziyaret etmeleri tavsiyesinde bulundu. Erdoğan, "27 Kasım'a kadar devam edecek bu anlamlı sergiyi tüm vatandaşlarımızın, bilhassa da genç kardeşlerimizin ziyaret etmesini son derece önemli buluyorum." dedi.
Kendilerinden önce hangi zorlukların çekildiğini, sırf düşüncelerinden ötürü masum insanların hangi baskılarla, hangi zorbalıklarla karşı karşıya geldiklerini gençlerin bu sergide çok net bir şekilde görebileceğini ifade eden Erdoğan, ziyaretçilerin iki büyük şahsiyetin tüm zorluklara rağmen neleri başarabildiğini, dikenli yollarda nasıl cesurca yürüyebildiklerini çok yakından müşahede edeceğini söyledi.
ŞULE YÜKSEL ŞENLER VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserleriyle, fikirleriyle, yaşantısıyla ve zor zamanda sergilediği dik duruşuyla milyonlarca insanın hayatına dokunan Şule Yüksel Şenler hanımefendiyi rahmetle, minnetle ve özlemle yâd ettiğini dile getirdi. Şenler'in aziz hatırasını yaşatan, yeni nesillere bu bilinci aşılayan vakfı tebrik eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Akl-ı selim, hal-i selim, zevk-i selim sahibi bir nesil yetiştirmek arzusuyla gerek eğitim, kültür, sanat, aile, kadın, çocuk ve sağlık alanlarında yürüttüğü faaliyetleri, gerekse farklı başlıklarda düzenlediği seminer, sergi ve konferanslarla Şule Hanım'ın mirasına sahip çıkan vakfımızın çalışmalarını takdirle takip ediyorum."
Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in, "İmanlı ve güçlü nesillerin yetişmesi için dini, milli ve ahlaki terbiye ve eğitime son derece ehemmiyet verilmelidir. Bu terbiye evvela ailede başlar. Ailede ise bu eğitim daha çok anneye düşmektedir." şeklindeki sözlerini hatırlattı. Vakfın, geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokolle 81 ilde 81 okul kütüphanesi, 11 deprem şehrinde ise 28 eğitim ve meslek atölyesi kuracağını ve 15 bin öğrenciye kırtasiye desteği sağlanacağını belirterek, vakfın tüm mensuplarına başarılar diledi.
MALCOLM X ANILDI
Erdoğan, ortaya koyduğu mücadeleyle tüm dünyada hafızalara kazınan, zulme rıza göstermeyip adaletin sesiyle haykıran şehit Malik el-Şahbaz’ı, yani Malcolm X'i de rahmetle ve hürmetle andı. Merhum Malcolm X'in baskılara aldırış etmediğini, tehditler karşısında yılmadığını ve zorbalıklara boyun eğmediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı, ayrıntıcılığın kurumsallaştığı bir dönemde karizmatik ve cesur kişiliğiyle ırkçılığa meydan okuyan Malcolm X’in, "Ben gerçeğin peşindeyim. Kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim. Kim için veya kime karşı olduğu önemli değil." sözlerini aktardı.
"ZULÜM KİMDEN GELİRSE GELSİN HAKKI SAVUNACAĞIZ"
Yaşadıkları çağa mühürlerini vuran her iki ismin de ortak özelliğinin, şartlar ne kadar çetin olursa olsun, zulüm kimden gelirse gelsin, hakkı ve hakikati son nefesine kadar savunmak, inandıkları yoldan asla sapmamak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aralarında binlerce kilometre mesafe vardı ama her iki isim de vicdan ve adaletin, hak ve hakikatin farklı coğrafyalardaki gür ve mağrur sesi oldu. Dikkat ediniz, o cesur sesler gök kubbede öyle güçlü bir makes buldu ki yankıları bugün bile duyulmaya, hissedilmeye devam ediyor."
Peygamber Efendimiz’in bir hadis-i şerifini hatırlatan Erdoğan, bu örnek duruşu hayatlarının merkezine yerleştiren, bu uğurda çile çeken ve bedel ödeyen her iki ismin de hem kalplerdeki hem de tarihteki yerlerini almış olduklarını ifade etti. Erdoğan, "İnşallah ebediyen hayırla, şükranla, büyük bir hürmetle hatırlanacaklardır. Rabbim onlardan razı olsun. Bizi de onların gittiği yoldan, bu kutlu güzergahtan ayırmasın diyorum." sözleriyle konuşmasını tamamladı.