Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizde ve yurt dışında gözünü ve gönlünü bize çevirmiş tüm kardeşlerimize, kalbi bizimle çarpan tüm vatandaşlarımıza selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Grup toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Grubumuzu teşrif eden değerli misafirlerimize hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum. Gençler, coşkunuz için, salonlara sığmayan şu sevdanız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Değerli arkadaşlar, meclisimizin 28. dönem dördüncü yasama yılına oldukça yoğun bir gündemle başladık. Irak ve Suriye'ye asker gönderme yetkisinin süresini 3 yıl uzatan tezkere ana muhalefetin itirazlarına rağmen büyük bir ittifakla kabul edildi.
"BAŞKA ÜLKENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK"
Öncelikle Türkiye'nin güvenliğini garantiye alma yanında komşularımızın güvenlik ve huzuruna katkı yapan bu önemli tezkereye kabul oyu veren tüm siyasi partilere ve milletvekillerine teşekkür ediyorum. Şu hususun altını bir kere daha çizmek istiyorum. Bizim bir başka ülkenin toprağında, egemenliğinde, yeraltı ve yeryüzü kaynaklarında asla gözümüz yoktur. Komşularımız başta olmak üzere tüm dost ülkelerin egemenlik haklarına saygılıyız. Mehmetçiğimiz uluslararası hukuk çerçevesinde varlık gösterdiği her bölgede huzurun, barışın, güvenin ve istikrarın teminatı olmuştur. İnşallah bundan sonra da Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bulunduğu her yerde barışı, dayanışmayı ve kardeşliği savunmaya devam edecektir. Türk bayrağı dalgalandığı bütün coğrafyalarda tarih boyunca olduğu gibi daha nice seneler dostlarına güven vermeyi sürdürecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
"CHP TEZKEREYE KARŞI ÇIKTI"
Bu tarihi gerçeği Türkmen, Arap, Kürt, Sünni, Şii fark etmeksizin tüm kardeşlerimiz zaten çok iyi biliyorlar. Bırakın Mehmetçiğin kendi topraklarında konuşlanmasına itiraz etmeyi bilakis bundan memnuniyet duyuyorlar. Değerli arkadaşlar, hal böyleyken Cumhuriyeti kuran parti olduğunu iddia eden CHP'nin tezkereye karşı çıktığını gördük. Türkiye Büyük Millet Meclisi ülkenin ve milletin güvenliğini çok yakından ilgilendiren bir oylama yapıyor. Ama bakıyorsunuz ülkenin ana muhalefet partisi saçma sapan argümanlarla Kendilerinin bile inanmadığı bir sürü bahanenin arkasına saklanarak buna karşı çıkıyor. Bunu anlamak ve kabul etmek mümkün değil. Önceki gün kabine sonrası basın toplantımızda da söyledim. Sayın Özel. CHP'nin yanlışlarını düzeltme noktasında iyi bir sınav veremiyor. Daha önce yaptığı açıklamalar hilafına, ülkenin güvenliğine ve dış politikaya dair hususlarda ne yazık ki yerli ve milli bir duruş sergileyemiyor. Meydanlarda atıp tutmayı çok iyi biliyor. Fakat iş sözlerinin arkasında durmaya gelince nedense aniden çark ediyor, hemen geri vitese takıyor. Gençler biz eskiden beri CHP'nin tutarsızlıklarına zaten alışığız. Dolayısıyla tezkereye hayır demelerine şaşırmadık. Milletimiz de CHP'de iplerin kimin elinde olduğunu biliyor. Ancak siyaset otobanında bu kadar sık şerit ve fikir değiştirmek CHP'ye iyi gelmeyebilir.
"ÖZGÜR ÖZEL KENDİNİ KOMİK DURUMA DÜŞÜRÜYOR"
Sayın Özel böyle siyaset yapmaya devam ederse endişem odur ki CHP ya hararet yapacak ya dingil kıracak ya da şanzımanı dağıtacaktır. Bunun sinyalleri şimdiden alıyoruz. Sayın Genel Başkan yaptığı gaflar ve kırdığı potlarla kendini giderek daha fazla komik duruma düşürüyor. Dün yine çıkmış, ileri geri konuşuyor. Deprem bölgesiyle ilgili hezeyanlarına hem Çevre ve Şehircilik Bakanımız hem de bölge milletvekillerimiz gereken cevabı verecek. Önceden turist gibi de olsa bölgeye yollarını düşürüyorlardı. Şimdi artık onu bile yapamıyorlar. Ne yürütülen altyapı, üst yapı çalışmalarından, ne tamamlanan konutlardan, ne de deprem bölgemizin nereden nereye geldiğinden haberleri var. Ne diyelim? nasıl 16 yıldır hizmette olan hızlı trenle daha yeni tanışıyorlarsa, belki 10 sene sonra bizim deprem bölgemize yaptıklarımızın da farkına varırlar. Burada şunun da bilinmesini istiyorum. Biz elbette ülkemizin, milletimizin ve bölgemizin güvenliğini CHP'nin itimat telkin etmeyen politikalarına bağlayamayız. Çünkü bizim için asıl olan Türkiye'dir. Türkiye'nin selametidir. 86 milyonun her akşam huzur içinde başını yastığa koymasıdır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kırmızı çizgimiz bu ülkenin bekasının her şart altında muhafaza ve müdafasıdır.
Bunun yolu ise hem hudutlarımız içinde hem de sınır ötesinde güvenlik bakımından en küçük bir boşluk bırakılmamasından geçiyor. Tezkerelerin terörsüz Türkiye çalışmalarını zorlaştıran değil, tam tersine süreci kolaylaştıran, destekleyen bir adım olarak görülmesinin daha doğru bir yaklaşım olacağına inanıyorum. Her şey kendi mecrasında ilerlemektedir. Tahrikleri aldırmadan, süreci kundaklamaya dönük, gizli açık girişimlere prim vermeden çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir taraftan emniyet ve savunma noktasında işi çok sıkı tutarken, diğer taraftan da ülkemizi neredeyse yarım asırdır canını yakan bu büyük sıkıntıdan, bu büyük kamburdan kurtaracak adımları cesaretle atıyoruz. Gençler Devletin başı olarak şahsımızın kararlı ve dirayetli tutumu Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı. Sayın Devlet Bahçeli'nin cesur ve ufuk açıcı katkıları, partimizin toplumun her kesimini kucaklayan yoğun çalışmaları. Devletimizin ilgili bütün kurumlarının olağanüstü gayretleri neticesinde hamdolsun terörsüz Türkiye menziline doğru emin adımlarla yürüyoruz. Değerli milletvekili arkadaşlarım, son iki haftada bu minvalde önemli gelişmeler yaşandı. Geçen hafta meclis başkan vekili Dem Parti Van Milletvekili Sayın Pervin Buldan ile Dem Parti Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mithat Sancar'ı külliyemizde kabul ederek çok yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Sürecin büyük bir hassasiyette ilerletilmesi noktasında benzer kaygıları paylaştığımızı bir kez daha teyit ve müşahede ettik.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNDE YENİ BİR KAVŞAK
Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine giden yolda yeni bir kavşağa ulaştığımız görülüyor. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması, sürece destek vermesi, olabilecek en fazla katkıyı sunmaya odaklanması gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak biz zaten üzerimize düşeni yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu da 5 Ağustos'tan bu yana yaptığı toplantılarla kuruluş misyonunu başarıyla yerine getiriyor. Komisyon çatısı altında sürece dair tüm konuların tartışılmasını, kimsenin dışarıda bırakılmadan ilgili bütün tarafların dinlenmesini, aykırı da olsa farklı fikirlerin dile getirilmesini çok ama çok kıymetli buluyoruz. Meclis başkanımızın riyasetinde yürütülen çalışmalarla komisyon önemli bir boşluğu doldurdu. Biz karar alıcılara rehberlik edecek güçlü bir birikim oluşturduk. Komisyonumuzun yazacağı kapsamlı raporu ve önümüzdeki döneme dair belirleyeceği hukuki yol haritasını bu bakımdan önemsiyoruz. Biraz daha cesaretle, biraz daha gayretle, biraz daha özgüvenle Allah'ın izniyle bu süreci başarıyla sonuçlandıracağız. Gençler, Cumhur İttifakı olarak tam bir dayanışma içerisinde hareket ederek önce Terörsüz Türkiye ardından da terörsüz bölge hedefimize ulaşacağız.
DEVLET BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Bu vesileyle dünkü grup toplantısında yaptığı tarihi değerlendirmelerle başta FETÖ'cü alçaklar olmak üzere müfsid ve müflis zihniyetin bütün oyunlarını deşifre eden bununla kalmayıp kirli heveslerini kursaklarında bırakan Sayın Devlet Bahçeli'ye canı gönülden teşekkür ediyorum. Sayın Bahçeli'nin de isabetle dikkat çektiği üzere Terörsüz Türkiye ayağındaki paslı zincirleri kıran muktedir Türkiye'dir. Terörsüz Türkiye huzur ve barış içinde yaşayan Mutlu Türkiye'dir. Terörsüz Türkiye muazzam bir kardeşlik ve kucaklaşma sahnesi olacak. Muvaffak, muzaffer ve muteber Türkiye'nin nişanesidir. Kardeşlerim komisyonumuzun ve aziz milletimizin de desteğiyle inşallah bu Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz.
Son toplantımızdan bu yana aralarında Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA'nın Ankara'da ofis açmasında yer aldığı birçok anlaşma genel kurulda görüşülerek uygun bulundu. Türkiye'nin Filistin davasına ve Filistinli kardeşlerimizin hak, adalet ve özgürlük mücadelesine verdiği önemin yeni bir nişanesi olan bu kararın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.
2026 Merkezi yönetim bütçe kanunu teklifini gazi meclisimizin takdirine sunduk. Bütçemiz AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 24. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminin ise 8. bütçesi olarak siyasi istikrarımızın ve kurumsal sürekliliğimizin güçlü bir göstergesidir. Bütçe teklifinde her bir vatandaşımızın kalkınma ve büyümenin getirdiği fırsatlardan adil biçimde yararlanmasını temel ilke olarak belirledik. Fiziki altyapısının güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve üretim kapasitesinin arttırılması bu bütçenin temel sütunlarını teşkil ediyor. Bütçemizle makroekonomik ve finansal istikrar programımızla uyumlu bir şekilde deprem hariç harcamaları kontrol altına almayı, kamu açığını düşürmeyi ve dezenflasyon sürecini desteklemeyi planlıyoruz.
2026 YILI BÜTÇESİNDE GELİR: 16 TRİLYON 216 MİLYAR
2026 yılı bütçesinde, burası önemli, giderlerin 18 trilyon 929 milyar lira, gelirlerin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını hesaplıyoruz. Deprem nedeniyle yaşanan arzi artış sonrasında bütçe açığını yeniden hükümetlerimiz dönemindeki ortalama seviyeye yaklaştırıyoruz. Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz ki bu tutar bütçemizin yüzde 4,8'ine denk geliyor.
Sosyal konut projelerini desteklemek amacıyla 100 milyar lira kaynak ayırdık. Hali hazırda faturalarda mesken aboneleri için doğalgazda yüzde 43, elektrikte... Düşük kademede %57 oranında devletimiz destek veriyor. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak öngörüyoruz. Şuraya özellikle dikkatinizi çekiyorum. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi programına önceki yıla göre yüzde otuzun üzerinde çocukların korunması ve gelişiminin sağlanması programına yüzde otuz dört. Kadının güçlenmesi programına yüzde 35 artışla kaynak ayırıyoruz.
Yatırım ödeneğini 190 milyar liraya çıkartıyor bunun 122 milyar lirasını tarımsal sulama yatırımları için tahsis ediyoruz. Kardeşlerim, tarımsal destek programları için ayrılan kaynağımız 168 milyar liralık. Ayrıca real kesimi 493 milyar liralık ödenekle destekleyeceğiz.
EĞİTİM BÜTÇESİ 2 MİLYAR 896 MİLYAR LİRAYA YÜKSELDİ
2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük ve eğitim bütçemizi 2026 yılında 2 trilyon 896 milyar liraya yükselttik. Böylece 2002'de bütçeden %9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2026 yılında %15,3 ile en büyük payı ayırdık. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmaları için 1 trilyon 594 milyar lira kaynak tahsis ettik. Mali idarelerimiz için ayrılan kaynağı bu sene daha da artırdık. Büyükşehir ve diğer belediyelerimiz ile il özel idarelerimize ayrılan toplam kaynağı 1 trilyon 657 milyar liraya çıkarıyoruz.
2002 yılında bu kaynağın bütçe içerisindeki payı %4 iken bu oranı 2026 yılında %8,8'e yükseltiyoruz. Şurası da önemlidir. Son 23 yılda kaynaklarımızı faize değil, Kamu hizmetlerine yönlendirdik. Bu sayede önemli altyapı projeleri hayata geçirildi. Kamu borç stoku makul seviyelere çekilerek Avrupa Birliği ortalamasının da altına indirildi. Bütçe giderleri içinde faiz harcamalarının payı %43,2 iken 2026 yılı bütçesinde bu oran %14,5 seviyesinde kalıyor.
"2026 YILI BÜTÇEMİZİN 29 MİLYAR LİRA FAİZ DIŞI FAZLA VERMESİNİ ÖNGÖRÜYORUZ"
Faiz harcamalarının özellikle gayri safi yurt işi hasılaya oranı 2002'de %14,3 iken 2026'da %3,5 düzeyine gerileyecektir. Vergi gelirleri açısından da benzer bir iyileşme söz konusudur. 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin 85,7 lirası faiz ödemelerine giderken 2026'da bu tutarın 19,9 liraya düşmesini bekliyoruz. Bununla birlikte 2026 yılı bütçemizin 29 milyar lira faiz dışı fazla vermesini öngörüyoruz.
2026 yılı bütçe kanunu teklifimizin sizlerin de gayretleriyle komisyon ve genel kurul safahatini geçerek inşallah kabul edileceğine inanıyorum.
Her fırsatta vurguladığım bir hususu bugün tekrar belirtmek isterim. Yasama tarafındaki çalışmalarda ne kadar etkili olursak yürütme tarafında biz de o derece verimli çalışma imkanına sahip oluruz. Burada yaşanacak en küçük bir sıkıntının, aksaklığın ve koordinasyon eksikliğinin yükünü de aynı şekilde yine en fazla biz çekeriz. Bu süreçte milletvekillerimizden azami gayret bekliyorum. AK Parti grubundaki her bir arkadaşımın milletin emanetine sahip çıkma ve mesuliyetlerini ifa noktasında her türlü birikime, kapasiteye, dirayete, yeteneğe sahip olduğundan hiçbir şüphe duymuyorum.
AK PARTİ 23 YAŞINDA
Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım, bundan 23 yıl önce 3 Kasım 2002'de milletimiz sandık başına gitti ve AK Parti'mizi tek başına iktidara taşıdı. AK Parti kuruluşundan sadece 15 ay sonra girdiği ilk seçimde milletimiz tarafından teveccühle karşılandı. Aziz milletimiz tarafından muhabbetle kucaklandı. 3 Kasım'da elde ettiğimiz başarı sonrasında birileri bunun tepki oyu olduğunu, gelip geçici olduğunu söyledi. Ama biz 23 yıldır kesintisiz biçimde ülkeye hizmet etme vazifesini ifa ediyoruz. 3 Kasım sonrası girdiğimiz her seçimde oylarımızı artırdık. Milletimizin teveccühüne daha fazla mazhar olduk.
Bizim iktidara geldiğimiz günlerde doğanlar şimdi 23 yaşındalar. 2002'de 10 yaşında olan çocuklar bugün 33 yaşındalar. Bu salonda ve ekranları başında bizi izleyen gençler, sizlere sesleniyorum. Sevgili genç arkadaşlarım, şu iki hususun altını sizler için özellikle çizmek istiyorum. Birincisi, 3 Kasım ve sonrasında girdiğimiz her seçim şeffaflık, güvenilirlik ve katılım noktasında, bakın iddia ile söylüyorum, dünyanın açık ara en temiz seçimleri olmuştur.
Girdiğimiz her seçimde millet iradesi sandığa tam olarak yansımış, millet tercihini her seçimde kendi hür iradesiyle AK Parti'den yana kullanmıştır. Hani diyorlar ya, yok tek adam rejimiymiş, yok diktatörmüş, yok otoriterlikmiş, bunların hepsi safsata. Bu asılsız ithamlar, muhaliflerimiz ve muarızlarımız tarafından kendi başarısızlıklarını ve beceriksizliklerini örtmek için kullanılan iftiralardır. Girdiğimiz her seçimde ne dedik? Hodri meydan. Girdiğimiz her seçimde yaptıklarımızla ama daha çok yapacaklarımızla konuştuk. Ortaya bir ufuk koyduk, hedef koyduk, vizyon koyduk. Girdiğimiz her seçimde hür iradesiyle milletimiz bizi tercih etti. Hamdolsun, tercih etmeye de devam ediyor.