Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan komisyonun 'İmralı' kararına ilişkin açıklama: Terörün tasfiyesini hızlandıracak...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Günay Afrika Cumhuriyeti ziyareti sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Güney Afrika Cumhuriyeti ziyareti sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye atfettiği ehemmiyetin herkesin malumu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin bu bakımdan ayrıca önemli ve anlamlı olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bundan sonra da kıtayla iş birliğini, dayanışmasını her alanda ilerletmeye devam edeceğinin altını çizdi. Zirve vesilesiyle yapılan görüşme ve hitaplarda, Gazze soykırımından iklim krizine, sürdürülebilir kalkınmadan yeşil dönüşüme kadar birçok kritik konuya temas edildiğini ve ülkemizin bu meselelerdeki duruşunu ve politikalarını kayda geçirdiklerini söyledi.

KÜRESEL ADALET ARAYIŞI VE EKONOMİK DİRENÇ

G20'nin ilk toplantısının konusu olan “Kimseyi geride bırakmadan kapsayıcı ve sürdürülebilir iktisadi büyüme” başlığının sadece bir slogan değil, küresel adalet arayışının ta kendisi olduğunu dile getiren Erdoğan, dünya ekonomisinin salgından sıcak çatışmalara, ticaret savaşlarından göçlere, iklim krizi ve doğal felaketlere kadar birçok ağır sınamayla karşı karşıya kaldığını belirtti. Türkiye olarak tüm bu süreçlerden etkilendiklerini, ancak bütün zorlu imtihanlardan başarıyla çıkmasını bildiklerini ve hızla toparlandıklarını vurguladı.

Küresel anlamda sürdürülebilir kalkınmanın topyekûn ve kararlı adımlarla sağlanabileceğini belirten Erdoğan, uluslararası platformlarda ve ikili görüşmelerde daima iş birliğini önemsediklerini, ülkelerin ekonomik anlamda da “kazan-kazan” anlayışıyla birbirlerine yaklaşmasının gerekliliğini ortaya koyduklarını ifade etti. Ekonomileri çeşitlendirmek ve krizlere karşı dirençli hale getirmek gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, enerji güvenliğinin artık bir lüks değil, stratejik bir zorunluluk olduğunu söyledi. Erdoğan, kapsayıcılık ilkesinin önemine değinerek, “Daha adil bir dünya mümkün. Yeter ki büyük devletler, insanı merkeze alan politikaları samimiyetle yürütsün.” dedi.

NETANYAHU'YU DURDURACAK TEK ŞEY YAPTIRIM GÜCÜ OLAN İRADE

Gazze’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumun kararlı, tutarlı ve yaptırım gücü olan bir irade ortaya koymasının Netanyahu'yu durduracağına inandığını dile getirdi. Verdiği sözü bir çırpıda çiğneyen, göz göre göre çekinmeden cinayet işleyen bir canilikle karşı karşıya olunduğunu belirterek, "İsrail'in doğruları konuşmadığını, insan öldürmek için bahane ürettiğini, Filistinlilere zulmettiğini artık herkesin anlamış olması gerekir" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Hamas’ın İsrail'in bütün bu provokasyonlarına karşı büyük bir sabır örneği ortaya koyduğunu ve ateşkese bağlı kaldığını vurguladı. Bu ateşkesin eksiksiz uygulanmasının şart olduğunu, Filistinlilerin Gazze'deki insani felaketle mücadelesine destek olmanın bütün ülkelerin borcu olduğunu kaydetti. Özellikle İsrail'i böylesi pervasız hale getiren ülkelerin bir an önce elini taşın altına koyması gerektiğini belirten Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in bundan sonra atılacak adımlarla ağırlığını hissettirebilmesi şart olduğunun altını çizdi. İsrail'e yönelik diplomatik baskının hissedilir derecede artırılması ve engelsiz insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaşımının önünün açılması ertelenemez bir mecburiyet olduğunu aktardı.

SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ ESASIMIZDIR

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Suriye topraklarındaki askerlerini ziyaret ederek sarf ettiği, “Türkiye'yi Suriye'de biz durdurduk” anlamına gelecek sözlere ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, defalarca söyledikleri gibi Suriye'nin toprak bütünlüğünün Türkiye için esas olduğunu yineledi. Suriye'nin kaderine Suriye halkının karar vereceğini vurgulayan Erdoğan, ülkenin milli güvenliği ve huzuru söz konusu olduğunda daha önce hangi adımları attıklarının herkesin malumu olduğunu belirterek, "Benzeri bir tehdit ve tehlikeyle tekrar karşılaşmak istemeyiz, ama karşılaşırsak da gereğini yaparız" dedi. Türkiye’nin kimsenin toprağında, egemenliğinde gözü olmadığını; Suriye, Irak ve Lübnan başta olmak üzere bölgenin her karışında barış, huzur ve güvenlik istendiğini dile getirdi. Erdoğan, İsrail basınının ne yazdığından çok Türkiye'nin ne yaptığına odaklanılması gerektiğini belirterek, “Biz, kendi stratejik önceliklerimiz çerçevesinde neye ihtiyaç duyuyorsak, onu yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağız” şeklinde konuştu.

UKRAYNA BARIŞ PLANI VE TÜRKİYE'NİN YAPICI TAVRI

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'ya sunduğu barış önerisine ilişkin görüşlerini de paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'da barış için bir zemin oluşmasının uzun zamandır gayret gösterdikleri bir konu olduğunu söyledi. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını ve adil barışa ulaşmanın yolunun müzakereden geçtiği kanaatinde olduklarını belirten Erdoğan, ortaya konulan barış planının bir zemin olup olmayacağının tartışıldığını ve üzerinde anlaşmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Anlaşmanın ancak planın, tarafların meşru beklentilerini, güvenlik ihtiyaçlarını yeni istikrarsızlıklar doğurmayacak şekilde karşılarsa mümkün olabileceğini aktaran Erdoğan, Türkiye olarak daha önce İstanbul'da nasıl önemli bir rol oynandıysa, bugün de aynı yapıcı tavrı sürdürmeye hazır olduklarını belirtti.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN KARARLILIK SÜRÜYOR

Mecliste oluşturulan Milli Birlik ve Dayanışma Kardeşlik Demokrasi Komisyonu'nun İmralı'ya gitme kararına değinen Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak Terörsüz Türkiye çalışmalarını eşgüdüm içinde yürüttüklerini ve DEM Parti heyetini de belli periyotlarla kabul ettiklerini söyledi. Komisyonun aldığı en son kararı, sürecin önünü açan, sürece katkı sunacak, terörün tasfiyesini hızlandıracak bir karar olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Erdoğan, Partimizi temsilen bu konuya vukufiyeti sebebiyle Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'ı görevlendirdiklerini belirterek, “Terörsüz Türkiye menziline varana kadar sabırla, samimiyetle, cesaretle ve kararlılıkla hareket etmeyi sürdüreceğiz” mesajını verdi.

BELEDİYELERDEKİ RÜŞVET ÇARKI İSYANI

Belediyelerin imkan ve kaynaklarının çıkar amaçlı suç örgütleri tarafından kullanıldığına dair somut tespit ve iddialara ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin emanetine el uzatmaya yeltenenlerin ellerini kırmanın ve açtıkları yolları tıkamanın devletin en temel vazifesi olduğunu belirtti. Milletin bir kuruşunu dahi, kimsenin çetelerine, çıkar gruplarına peşkeş çekmesine izin vermediklerini, bundan sonra da vermeyeceklerini vurguladı. Eski CHP Genel Başkanının açıklamalarına atıfta bulunarak, Sayın Kılıçdaroğlu’nun koyunlarında besledikleri yılanlardan rahatsız olduğunu ve isyan ettiğini; kendisinin de bir rüşvet çarkı olduğunu kabul ettiğini söyledi. Erdoğan, bugünkü CHP yönetiminin tek gündeminin yargının önündeki korkunç iddiaları perdelemek olduğunu dile getirdi.

ASRIN FELAKETİNDEN SONRA ŞEHİRLER HIZLA AYAĞA KALKIYOR

Deprem bölgesinde 350 bininci konutun teslim edildiğini hatırlatan Erdoğan, muhalefetin verilen sözlerin tutulmadığı yönündeki eleştirilerine sert tepki gösterdi. Yıllardır milletimize bunların gözleri olduğunu ancak gerçekleri görmediklerini, kulakları olduğunu fakat hakikatleri işitmediklerini anlattıklarını belirterek, “Halep oradaysa arşın burada. Gidin asrın felaketinin yıktığı şehirlerimizin nasıl ayağa kalktığını görün” dedi. Muhalefetin oy istemeye gitmek dışında milletin durumu ile zerre kadar ilgilenmediklerini, çamur atmakla meşgul olduklarını ifade etti.

TÜRKİYE BÖLGENİN PARLAYAN YILDIZI

Dünyada yeni ittifaklar oluşurken Türkiye’nin 'yükselen güç' olarak öne çıkabileceği başlıca stratejik gelişme alanlarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgemizin, dünyanın parlayan yıldızı olduğunu söyledi. Bir ülkenin gücünün kendi ayaklarının üzerinde durmasıyla ölçüldüğünü belirterek, “Biz kendi yolumuzu çiziyoruz, kendi kaderimizi kendi ellerimizle inşa ediyoruz” dedi. Erdoğan, ülkenin potansiyelini harekete geçirmek için çaba gösterdiklerini ve adımlarını buna göre attıklarını ifade ederek, temel amaçlarını şöyle sıraladı; Yüksek teknoloji, enerji, araştırma-geliştirme gibi alanlarda yerli üretim kapasitesini artırmak ve yerli ve milli tank, uçak, insansız hava aracı üretmek. Erdoğan bunların yanı sıra sağlam bir aile yapısının korunmasını ve aileye yönelik saldırıların bertaraf edilmesini önemsemenin kritik olduğunu vurguladı.

Her alanda bugünü değil, geleceği, 50 yıl sonrasını, 100 yıl sonrasını düşünerek adımlar atıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek nesillere devredilecek Türkiye’nin bugünün fersah fersah ilerisinde olacağını sözlerine ekledi.

Gündem Haberleri