Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü programında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Bu anlamlı program vesilesiyle sizlerle birlikte bu gazi mekanda bir araya gelmekten mutluluk duyuyorum. Kadına yönelik şiddetle mücadele en ön safta yer alacağımın bilinmesini isterim. Çocuğa karşı şiddet insanlık suçudur. Kadına el kaldıranın vicdanı kararmıştır. Sizler bu şekilde sağlam durdukça, biz de sizden aldığımız güçle çok daha ileri adımlar atmayı sürdüreceğiz.
"ASIL MESELE CANDIR"
Kadına ve çocuğa şiddet sorununu rakamlar üzerinden konuşmayı doğru bulmuyorum. Bunun sebebi, Türkiye'nin başkalarına göre daha geride olması değildir. Tam tersi biz çok çok daha ilerideyiz. Son 23 yılda verdiğimiz mücadele sayesinde bu alanda çok büyük bir paradigma değişimine imza attık. Burada mesele asla istatistikler değildir. Burada asıl mesele candır.
Tek bir hanım kardeşimiz bile şiddete uğruyorsa bu bizim için küçük kıyametin koptuğunun habercisidir. Tek bir kayıp bile çoktur. İstatistikler arasında kaybolmasına izin verilmeyecek kadar değerlidir. Kadına yönelik şiddetle mücadelede elde ettiğimiz tüm başarılara rağmen şiddetti sıfırlayamamızın üzüntüsünü her olayda hissediyoruz. Dünyada her gün binlerce insan, kadın ve çocuklar farklı sebeplerle psikolojik şiddete uğruyor.
"KADINLARA YÖNELİK HER SALDIRI İNSANLIKDIŞI BİR EYLEMDİR"
İsrail'in üzerinde ne yazık ki işlediği cinayetlerin vahametinde bir baskı kurulmadı. Tepkilerinin ölçüsünü faillerin kimliklerine göre ayarlayanlar o suçu işleyen kadar suça ortak olmuşlardır. Aynı çevreler Gazzeli kadınları görmedikleri gibi, bugün moda sektörünün metalaştırdığı kadınları görmezden geliyor. Kadınların can, mal ve onurlarına yönelik her saldırı amasız, fakatsız karşı durulması gereken insanlıkdışı bir eylemdir.
"KÜRESEL ALANDA DA EZBERLERİ BOZMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Gazze soykırımının bir özeleştiriye vesile olmasını diliyorum. Biz ülkemizde olduğu gibi küresel alanda da ezberleri bozmaya devam edeceğiz. Türkiye bugüne kadar hep yanınızda oldu. Bundan sonra da yanınızda olacağız. Bu direniş abidesi kadınları bir kez daha saygıyla selamlıyor, şehitlerimizi yad ediyorum.
"AİLENİN KİLİT TAŞI KADINDIR"
Toplumun temeli olan ailenin de kilit taşı kadındır. Eğer kadın mutluysa, aile de mutludur. Kadına yönelik şiddet en başta aileye vurulmuş bir darbedir. Bizim kültürümüzde aile mahremiyeti olan bir yapıdır. BU yılı aile yılı olarak ilan ettik. Bir evin giriş veya bahçe kapısından ötesi kişinin mahremi olarak görülür. Şayet kadına ve çocuğa yönelik şiddet varsa mahremiyetten söz edilemez. Şiddet tüm toplumu ilgilendiren bir meseledir. Müdahale edilmeyen her şiddet olayı mayalanıyor, maalesef başka insanlara da sirayet ediyor.
Bu tür sorunları engellemenin yolu aile kurumuna sahip çıkmaktan geçiyor.
"ERKEKLER EŞLERİNE DAHA FAZLA DESTEK OLMALI"
Şehir hayatının sıkıntılarıyla birlikte ailenin omuzlarına binen yük de artmaktadır. Kadınların çalışma hayatında yer aldığı bir tabloda aynı davranış kalıplarının devam etmesi beklenilemez. Anneler kadar babalara da sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Dijital dünyadan doğan tehditler artarken sadece annelerin değil babaların da birincil görevidir. Hayatı paylaştığımız eşlerimize daha fazla destek olmamız gerekiyor. Ellerini taşın altına daha fazla koymalarını istirham ediyorum.
Türkiye'nin son 23 yılda şiddetle mücadele başta olmak üzere sıfır tolerans ilkesiyle etkin bir şekilde mücadele ediyoruz. Kadınları güçlendirmenin gayretinde olduk. 2002'de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27,9, ekim 2025'te 35,7'ye yükseldi, kadın istihdam oranı 35,8'e çıktı. Bu başarıların altına imzalarını atan kadınlarımızı yürekten tebrik ediyorum. 2025'te Türk Ceza Kanunu'ndaki değişiklikle kritik bir eşiği aştık. Nüfusu 100 bini geçen belediyelere konuk evi açma zorunluluğu getirdik, cinsel suçlara yönelik cezaları artırdık. Kadına karşı işlenen suçların cezalarını artırarak caydırıcılığı yükselttik. Şiddet önleme ve izleme merkezlerimizin sayısını artırdık.