Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan N.E. ve A.S. ile hakim olarak görev yapan Halit İnciroğlu'nun, FETÖ/PDY ile iltisakları ve irtibatları bulunduğu gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu (Kurul) kararlarıyla meslekten çıkarılmalarına karar verildi. Başvurucuların meslekten çıkarılma kararlarına karşı yaptıkları yeniden inceleme talepleri Kurul tarafından reddedilirken Danıştay Beşinci Dairesi’ndeki davaları da reddedildi. Başvurucular, kararlara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna (İDDK) temyiz başvurusunda bulundu ancak kararlar İDDK tarafından onandı.
ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKI VE MASUMİYET KARİNESİ İDDİASI
Başvurucular, FETÖ/PDY ile iltisakları ve irtibatları olduğu değerlendirilerek meslekten çıkarılmaları nedeniyle özel hayata saygı haklarının, açılan iptal davalarının uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü. Başvurucu Halit İnciroğlu ayrıca masumiyet karinesinin de ihlal edildiği iddiasında bulundu.
YARGI MENSUPLARININ HAK SINIRLAMARI FARKLI
AYM, Cumhuriyet savcıları N.E. ve A.S. başvurularını değerlendirirken, olağanüstü hal (OHAL) ilanına neden olan somut tehlikenin bertaraf edilmesi amacıyla hakim ve savcılar hakkında meslekten çıkarma tedbirinin alınmasının elverişli ve gerekli olduğunu belirtti. Mahkeme, yargı mensuplarından görevlerini demokratik anayasal düzene bağlı olarak özel bir güvenle ifa etmelerinin beklendiğini vurgulayarak, bu sadakat yükümlülüğünün temel hak ve özgürlüklere diğer kişilere göre farklı sınırlamalar getirilmesinin de bir dayanağı olduğunu ifade etti.
BYLOCK KULLANICILARINDA ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKI İHLALİ YOK
AYM kararında, başvurucuların FETÖ/PDY faaliyetleri kapsamında örgütsel iletişim sağlama amacıyla ByLock uygulamasını kullandığı ve bu suretle anılan terör örgütüyle irtibatlarının ve iltisaklarının bulunduğu belirtildi. Mahkeme, “ByLock uygulamasının kullanıldığına ilişkin tespiti içeren delil, anayasal düzene sadakat bağının bulunmadığı hususunun ilgili ve ikna edici gerekçelerle ortaya konulduğunu ve kamu görevinden çıkarma konusunda alınan tedbirin Anayasa'nın 15. maddesi kapsamında durumun gerektirdiği ölçüde olduğunu göstermesi açısından tek başına yeterlidir” ifadelerini kullandı.
Bu gerekçeyle Anayasa Mahkemesi, N.E. ve A.S.’nin başvurularında Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin OHAL koşullarında Anayasa'nın 15. maddesindeki ölçütlere uygun olduğuna ve özel hayata saygı haklarının ihlal edilmediğine karar verdi.
İNCİRLİOĞLU'NUN DURUMU FARKLI DEĞERLENDİRİLDİ
Anayasa Mahkemesi, Halit İnciroğlu'nun başvurusunu ise farklı değerlendirdi. İnciroğlu hakkında meslekten çıkarma kararının, bir tanığın beyanı ve FETÖ/PDY'nin yargıda etkin olduğu dönemde Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) müfettişliğine atanması gerekçelerine dayandığı belirtildi. Mahkeme, örgütle irtibata veya iltisaka ilişkin gerekçenin somut olay, olgular ve esaslı iddialar ile tüm delillerin birlikte ve bütünlük halinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
TANIK BEYANI BAŞKA DELİLLE DESTEKLENEMEDİ
Kararda, Danıştay'ın daha önce kişisel kanaat ve tahmine dayalı tanık beyanlarını ve başkaca bir delille desteklenmeyen atama işlemlerini tek başına FETÖ/PDY ile iltisakı ve irtibatı ortaya koymak konusunda yeterli görmediğine dikkat çekildi.
AYM, Halit İnciroğlu'nun davasında, beyanı karara esas alınan tanığın, İncirlioğlu'nun örgütsel eylemlerinden bahsetmediği ve yorumlarının ağır bastığı tespitini yaptı. Ayrıca, HSK müfettişliğine atanma işleminin örgütün amaçları doğrultusunda gerçekleştirildiğine ilişkin kabulün başkaca bir delille desteklenmediği belirtildi.
HAK İHLALİNE KARAR VERİLDİ
Anayasa Mahkemesi, bu gerekçelerle idari ve yargısal makamların İncirlioğlu'nun FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak içinde olduğunu ilgili ve ikna edici gerekçelerle ortaya koyamadığı sonucuna vardı. Bu nedenle, İncirlioğlu'nun meslekten çıkarılması ile ortaya çıkan özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin OHAL koşullarında durumun gerektirdiği ölçüde olmadığına karar verildi.
Yapılan incelemelerin ardından Anayasa Mahkemesi, Halit İnciroğlu'nun başvurusunda özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.