Mert Başaran konut için tarih verdi: İhtiyaç varsa hemen al, yatırım için ise o iki ayı bekle!

Ekonomiye ve yatırıma dair tüm gelişmeler bu hafta da ‘Paranın Yönü’nde masaya yatırıldı. Siyasi olayların ekonomiye büyük etkisinin olduğunu söyleyen Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Başaran, “İhtiyacı olanların hiçbir şey beklememesi lazım; imkânı bulduğun an alacaksın. Ama yatırım için alacaksan, belli dönemler vardır” sözlerini kullandı.

‘Paranın Yönü’ Ekol TV Haber Müdürü Aziz Akova’nın sunumu ve Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran'ın yorumlarıyla izleyicisiyle buluştu. Programda konut satışındaki rekor, Merkez Bankası'nın faiz anketi, kiralardaki artış hakkında konuşuldu.

"KONUŞACAK KONU BULAMAZSAK FAİZ YÜZDE 10 OLUR"

600 bin liranın 8 bankadaki 32 günlük getirisini inceleyen Mert Başaran şu sözleri kullandı:

Her banka kendi durumuna göre faiz oranı koyuyor. Merkez Bankası’nın faizine göre bir rekabet ortamı oluşuyor. Merkez Bankası faizleri indirirse bankaların faizinde de düşüş görülür. Her şeyi belirleyen şey risk. Risk iyice düşerse, biz konuşacak konu bulamazsak faiz yüzde 10 da olur. İsviçre’de Japonya’da olay yok, faiz de yok. Bizde olay çok, faiz de yüksek. Çünkü para sahipleri problem olan yerde, ‘Ben sana para vereceğim de sen bana ne vereceksin?’ diyor. Biz problemleri kaldırırsak ortadan faizlerle ilgili bir derdimiz kalmaz.

HABERLER PARA SAHİPLERİNİ KORKUTUYOR

Sürekli şu bankaya el konulacak, şu holdinge el konulacak, şu kişi alınacak gibi haberlerin çıkması para sahiplerini korkutuyor. Para sahibi tam parayı çekecek, biraz daha faizi yükseltelim deyince duruyor. Bu da bize zarar veriyor. Gerçekten biz aslında kendi kendimizi yakıyoruz.

"FAİZİN BİR AY SONRA NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ"

Merkez Bankası anketindeki döviz ve enflasyon rakamlarını inceleyen Başaran, “Bizim ekonomi yorumu yaparken en çok zorlandığımız konu bir ay sonra ne çıkacağını bilmemek. Bir de bazen aşırı iyi göstermek istiyoruz her şeyi ancak öyle olmayınca tahminleri revize etmek gerekiyor” sözlerini kullandı.

"BALON OLMASINA RAĞMEN SATIŞLAR DEVAM EDİYOR"

Konut satışlarının nisan ayında yüzde 56 oranında artarak zirveye çıkması hakkında Başaran, “Benim babam Bakırköy’de 35 bin dolara bir ev satıyordu. 'ABD’de 50 bin dolara evler var, buradaki fiyatlar mantık dışı. Be bu balon sönmeden evi satarım' dedi. O evler şu anda 150-200 bin dolar oldu. Şimdi yine fiyatların balon olduğu konuşuluyor. Bizde balon olmasına rağmen satışlar devam ediyor. Çünkü Türkiye’de yastık altı, kayıt dışı para çok. Avrupalı bir adam mesela altın alıp köşeye koymaz. Bizde bunlardan dolayı arz-talep devam ediyor" diye konuştu.

"İHTİYAÇ İÇİNSE HEMEN ALIN"

Konut yatırımı için tarih veren Başaran, "İhtiyaç başka yatırım başka. İhtiyacı olanların beklemeden imkanını bulduğu an alması lazım. Ama keyif için ya da yatırım için alıyorum diyorsanız mesela yazın Temmuz’un 1’iyle Ağustos’un 15’i arası hem konut kiralamak için hem de satın almak için güzel bir dönemdir" dedi.

"KİRADA 3 SORUN VAR"

Son aylarda artan kiraların düşüşe geçip geçmeyeceği kiracıların merak ettiği konulardan biri. Kira olayından dolayı Türkiye’de 3 sorun çıktığını söyleyen Başaran, “Birincisi evini alıp kiraya vermeyenler, ikincisi de zamanında bir ev kiralamış ve kirası çok düşük olan kiracı yeni eve çıkıp eski evini de ucuz diye tutmaya devam ediyor. Üçüncüsü ise; üst kata taşındı manzaralı diye ancak alt kattaki evini de ucuz diye hayvanlarına orada bakıyor. Bunu hükümetimiz iyi bir niyetle yaptı ama tam tersi sonuçlar da oluşabiliyor bu durumda. İlaç olsun diye bu yüzde 25 yapıldı ama bütün sistem bozuldu. Piyasada kiralık mal çıkmıyor. Bu düzelmediği sürece kirayla ilgili sıkıntının çözülmesi çok zor" ifadelerini kullandı.

“SÜRÜ PSİKOLOJİMİZDEN KAYNAKLANIYOR”

2009 ile 2024 yılları arasında Türk vatandaşlarının Schengen vize başvurularının yüzde 16 oranında reddedilmesi ve 2024 yılında 170 bin 129 başvurunun ret yanıtını almasını, vize başvurusu için yapılan ödemelerin ise önemli ekonomik kayıp yaratmasını değerlendiren Mert Başaran, “Bizim toplum olarak sürü psikolojimizden kaynaklanıyor. Herkes selfie çekecek, hava atacak, gösteriş yapacak diye oralara gidiyor. Bir sene şöyle bir karar verecek dirayete sahip bir toplum olsak: ‘Biz bir yıl bu yapılan terbiyesizliklere karşıyız. Bir yıl gitmiyoruz kardeşim. Ben İtalya'da pizza yemezsem ölmem. Ben Viyana'da Şinitzel yemezsem ve onu da selfie çekmezsem, paylaşmazsam ölmem’ desek ve gitmesek. Bunların paraya ihtiyaçları var” ifadelerini kullandı.

“AVRUPA ESKİ AVRUPA DEĞİL”

Sözlerini sürdüren Mert Başaran, “Oradaki şirketlerin paraya ihtiyacı var. Avrupa eski Avrupa değil. Bir sürü sektör orada ölüyor. Bitiyorlar. Ama biz bunu yapmadığımız için onlar da bize bunu yapıyorlar. Gitmesek bir yıl sonra, ‘Türkiye'den vize almıyoruz buyurun gelin üzerine bir de para verelim’ diyecekler” diye konuştu.

Ekonomi Haberleri