Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı sunumda, para politikasına ve enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Karahan, "Yurt içi talep yavaşlama seyrini sürdürürken talep koşulları dezenflasyonist düzeyde seyrediyor" diyerek, haziran ayından bu yana devam eden dezenflasyon sürecinin yavaşladığını ancak alınacak tedbirlerle enflasyonun hedeflerle uyumlu seyredeceğini vurguladı.
SIKI PARA POLİTİKASI MESAJI!
Merkez Bankası Başkanı, fiyat istikrarının korunması için kararlılıkla adımların sürdürüleceğini belirterek, “Fiyat istikrarının sağlanması amacı doğrultusunda aldığımız mesafeyi önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde de tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası sürecek.” ifadelerini kullandı.
"ENFLASYON BEKLENTİLERİ GERİLEDİ"
Karahan, son dönemde enflasyon beklentilerinde sektör genelinde düşüş olduğunu ancak bunun hâlen tahminlerin üzerinde seyrettiğini dile getirdi:
"Bir önceki sunum dönemi ile kıyasladığımızda, enflasyon beklentilerinin sektörler genelinde gerilediğini izliyoruz... Ancak beklentiler, iyileşse de halen enflasyon tahminlerimizin üzerinde seyrediyor. Bu yönüyle beklentiler, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor."
"AYLIK HİZMET ENFLASYONU ARTTI"
TCMB Başkanı, eylül ayında gıda ve hizmet fiyatlarındaki artışın yıllık enflasyona yukarı yönlü etki yaptığını ifade ederek, “Aylık hizmet enflasyonu, okula dönüş döneminin etkisiyle artarken; gıda fiyatlarında arz kaynaklı baskılar öne çıktı.” dedi. Karahan, hizmet fiyatlarının geçmiş enflasyona endekslenmesi ve zam dönemlerine bağlı belirlenmesinin kalıcılığı artırdığını da belirtti.
EĞİTİM VE KİRA ENFLASYONU ÖNE ÇIKTI!
Son bir yıllık dönemde enflasyona en fazla etki eden kalemlerin eğitim ve kira olduğunu vurgulayan Karahan, lokanta ve otel gibi talebe duyarlı alanlarda fiyat artışlarının daha sınırlı gerçekleştiğini söyledi. Ayrıca, “Kira enflasyonunun, deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut arzını sınırlayan faktörlerin etkisiyle, öngörülen seviyelerin üzerinde seyrettiği" değerlendirmesinde bulundu.