Ekol TV Haber Müdürü Aziz Akova’nın sunumu ve Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran’ın yorumlarıyla gerçekleşen Paranın Yönü programında; hem piyasaların durumuna dikkat çekildi hem de 3 Temmuz'da açıklanacak milyonlarca insanın beklediği enflasyon rakamlarına dair değerlendirmeler yapıldı.
FAİZ SİYASİ OLAYLARDAN İNEMEDİ
3 Temmuz’da 6 aylık enflasyon verilerinin açıklanacak olmasına ilişkin Başaran, “Faiz 3-4 ay önce başlamıştı inmeye. Ancak siyasi olaylardan dolayı inemedi. Yarın yine bir karar var sanırım CHP ile ilgili. Bu tip kararlar enflasyon için önemli. Bu kararlarda anormal durumlar çıkmazsa bizim faizlerimiz iner ve piyasa biraz da olsa rahatlar. Piyasada da ciddi bir sıkıntı var, dolayısıyla bunların çözülmesi çok önemli” dedi.
BANKALARDAN FAİZ İNDİRİMİ MESAJI
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın faiz indirimi beklentilerini Başaran, “Bizde indirim bekliyoruz; onlar bekliyorsa daha da önemli. Demek ki olma ihtimali gitgide yükseliyor, olması da lazım. Çünkü döviz kuru da çok düşük kalıyor” sözleriyle değerlendirdi.
Faiz indiriminin etkisinin bir anda hissedilmeyeceğini söyleyen Başaran, “Vatandaşın cebine belki hemen katkısı olmayacak ama işsizlik gibi sorunların en önemli nedeni faiz. Faiz düştüğünde şirketler artık eleman çıkarmayacak ya da eleman almaması gibi sorunlar azalacak. Vatandaşa doğrudan etkisini hemen göremeyebilirsiniz, ama uzun vadede bir rahatlama için faizlerin inmesi çok önemli” dedi.
"YAVAŞ YAVAŞ DÜŞMESİNİ BEKLİYORUM"
Başaran faizin yavaş yavaş düşmesini beklediğini belirterek, “Artık vatandaş o kadar hiçbir şeyi alamaz durumdaki bahane de kalmadı; artık fiyatlarda bir yavaşlama oldu. Dolayısıyla bu sorunların çözülmesi için hedef; yavaş yavaş bir iyileşme ve piyasalarda yukarı doğru bir hareket sağlamak. Zaten 2027’nin sonunda bir seçim olacaksa; bizim 2026’nın ortasından itibaren faizlerimizin düşük, borsamızın yüksek olması gerekir. Seçime bu şekilde gitmek her iktidarın isteğidir. Yıl sonunu %35 ile kapatıp, 35'ten sonra 2026'nın temmuz ayına kadar %25'e gelirsek, piyasalar yukarı gider” ifadelerini kullandı.
"ARSA İÇİN 10 YIL BEKLEMENİZE GEREK YOK"
İzleyicilerden gelen ‘Kuş uçmaz kervan geçmez yerden arsa alınır mı?’ sorusuna Başaran, “Bir şeyi alırken ucuzsa, kuş uçmasa bile kazanırsınız. 10 yıl beklemenize bile gerek yok, yarın alsanız kazanırsınız. Ucuzsa her yerden alınır. Her an karlı satabilmeniz mümkün olur” sözleriyle cevap verdi.
‘Altın almak mı parayı vadeye koymak mı daha mantıklı?’ sorusunu cevaplayan Başaran, “Geçmiş istatistikler altının daha çok kazandırdığını gösteriyor. Çünkü faiz oranları sürekli değişiyor; faiz dönemseldir. Son 1.5-2 aydır faizde kalan kazanıyor. Uzun vadede altın garantidir ama kısa süre için şu sıralar faiz mantıklı” dedi.
"BU PARAYLA GEÇİNİLİR Mİ?"
3 Temmuz’da açıklanacak enflasyon verileri ile birlikte netleşecek maaş zam oranlarını yorumlayan Başaran şu sözleri kullandı:
Düşük bir zam bekleniyor ama yine onlar alıyor asgari ücretliler ne yapsın diyorum ben. Bu parayla yaşanabilir mi? Yaşanamaz. O yüzden de zaten çok ciddi bir sıkıntı var. İstanbul dışına gidenlerde, memleketlerine dönenlerde ciddi bir artış var. Ara zammın şu anki ekonomik durumda yapılmayacağını düşünüyorum. Hazinede para sınırlı. Asgari ücret nedeniyle işveren de sıkıntılıyız diyorlar. Ekonomik güç daraldığı için faizle baş edemeyen işveren, eleman çıkarırız diyorlar. Mühim olan enflasyon olmadan paraları yönetmek. Bunun için gelir gider dengemizin iyi olması lazım.
INSTAGRAM HESABI AÇILACAK MI?
Instagram hesabı kapatılan Mert Başaran, “Muhtemelen açmayacaklar hesabımı. Artık söz veriyorum; bundan sonra kredi kartı, ürün, deodorant, parfüm… ne reklamı varsa yapacağım. Yeter ki açın şu hesabı! Harcamak güzeldir, boşverin biriktirmeyi diyeceğim. Reklam anlaşmalarını reddettik; para da kazanamadık hesabı da kaybettik" dedi.
DÖRT YAPRAK SARMA 550 LİRA OLUR MU?
Türkiye'de pahalı şeylerle mutlu olan insanların çoğunlukta olduğunu söyleyen Başaran, "Biz pahalıyı seviyoruz. Öyle olunca mutlu oluyoruz, kendimizi itibarlı zannediyoruz. Böyle olunca koşa koşa gidiyoruz. Sadece Türkler değil, dünyanın çoğu ülkesinde böyle bir kesim var. Sorun bizde, kimse kusura bakmasın. Sadece esnafa suç atmayalım. Biz bunu ucuza sattığımızda gitmek istemiyorsunuz" diye konuştu.