Ekol TV muhabiri İremnaz Aksoy, 12 günlük savaş sürecinde piyasalarda yaşanan ciddi dalgalanmalara dikkat çekerek, özellikle güvenli liman olarak görülen altının hızla yükselişinin yatırımcıyı yanılttığını ve yüklü miktarda yatırım yapmalarına sebep olduğunu belirtti. Aksoy, gram altının 4430'lu seviyelerden 4200'lere kadar düştüğünü, petrol fiyatlarının ise beklentilerin aksine sabit kaldığını ifade etti. Yatırımların altının boş çıktığını söyleyen Aksoy, olası gerginlik veya savaş durumlarında yatırımcının nasıl davranması gerektiğini İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Elif Kaya'ya sordu.
GELENEKSEL YATIRIM STRATEJİLERİ İŞE YARAMADI
Dr. Elif Kaya, savaş sürecinden öğrenilen en önemli dersin, yatırım araçlarını çeşitlendirirken sepet yapma stratejisinin önemini vurguladı. Kaya, riskin yüksek olduğu durumlarda riskten kaçmak için geleneksel olarak güvenli liman kabul edilen altına ve ABD devlet tahvillerine yönelindiğini ancak ABD'nin son zamanlarda izlediği tutarsız politikalar, tarife savaşları, Çin'in belirsiz uygulamaları ve İran'daki sürekli değişen açıklamaların ABD devlet tahvillerinden çıkışlara neden olduğunu belirtti. Bu durumun, güvenli liman olarak görülen yerlerin değişmeye başladığını gösterdiğini ifade etti.
ALTIN VE PETROL KAYBETTİRDİ
Altının on yıllardır güvenli liman olduğunu ve bu nedenle yüksek bir yönelme yaşandığını belirten Dr. Elif Kaya, Hürmüz Boğazı'nın kapatılma ihtimali nedeniyle petrole de çok yüksek bir yönelme olduğunu kaydetti. Ancak geleneksel kararlar alan yatırımcıların, değişen dünya düzeninde bu geleneksel yaklaşımların yerinin olmadığını gördüğünü vurguladı. Kaya, "Çünkü altın bile kaybettirdi, petrol bile kaybettirdi. Çünkü yine bu tutarsız politikaların sonucunda aslında beklenenler olmadı" dedi.
PİYASALAR NASIL YÖNETİLİYOR?
Piyasaların iki şeyle yönetildiğini ifade eden Dr. Elif Kaya, bunları "beklentiler" ve "reel piyasa göstergeleri" olarak sıraladı. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması beklentisinin dahi petrol fiyatlarında hızlı bir yükselişe neden olduğunu, Brent petrol fiyatlarının varil başına 77 dolara kadar çıktığını hatırlattı. Kaya, bu noktada kritik olanın dünyadaki jeopolitik risklerin takip edilmesi, yatırımcıların bunları göz önünde bulundurması ve portföylerini genişleterek çeşitlendirmesi olduğunu belirtti. Risk araçlarının iyi ölçülmesi gerektiğini ve bunun için piyasaların sürekli takip edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Dr. Kaya, piyasaların artık geçmişte olduğu gibi geleneksel davranışlar sergilemediğini ve geleneksel düşünce ile alışılagelmiş kararların beklenen etki ve sonuçları doğurmadığını ifade etti.