Buzlu gezegen Uranüs’ün yakınında, geçici halkalarının ötesinde, JWST tarafından daha önce hiç kimsenin görmediği bir cisim fotoğraflandı. Hatta 1986 yılında Uranüs’ün yanından geçen Voyager 2 uzay aracının verilerinde dahi bu minik uydu görünmüyordu.
URANÜS’ÜN ETRAFINDA KÜÇÜK AY KEŞFEDİLDİ
Yeni uydunun, yalnızca 10 kilometre (6 mil) çapında olduğu düşünülüyor. Bu keşif, Uranüs sisteminin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. SETI Enstitüsü’nden gezegen bilimci Matthew Tiscareno, “Başka hiçbir gezegenin Uranüs kadar çok sayıda küçük iç uydusu yoktur ve bunların halkalarla olan karmaşık ilişkileri, bir halka sistemi ile bir uydu sistemi arasındaki sınırı bulanıklaştıran kaotik bir tarihe işaret ediyor” dedi.
Tiscareno ayrıca, “Üstelik yeni ay, daha önce bilinen en küçük iç uydulardan çok daha küçük ve çok daha sönük, bu da daha fazla karmaşıklığın keşfedilmeyi beklediği anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
6 SAATTEN FAZLA SÜRE İNCELENDİ
Yeni uydu, 2 Şubat 2025 tarihinde JWST’nin yakın kızılötesi NIRCam cihazı tarafından tespit edildi. Gezegeni ve çevresini incelemek için 6 saatten fazla süren dikkatli bir gözlem gerçekleştirildi.
S/2025 U1 adı verilen nesne, büyük uydu Miranda’nın yörüngesinin iç kısmında, gezegenin merkezinden 56.250 kilometre uzaklıkta ve 13 küçük uydu arasında bulunuyor.
Yörüngesi, sırasıyla dış ve içte bulunan Ophelia ve Bianca uydularının arasında konumlanıyor. Bunun yanında S/2025 U1’in yörüngesi neredeyse dairesel, bu da uydunun mevcut konumunda oluştuğunu düşündürüyor.
ADI HENÜZ BELLİ DEĞİL
Ayın adı henüz resmi olarak kararlaştırılmadı; Uranüs’ün tüm uyduları William Shakespeare veya Alexander Pope eserlerinden karakterlerin adını taşıdığı için, yeni uyduya da şiirsel bir isim gelmesi bekleniyor.
Güneybatı Araştırma Enstitüsü’nden astronom Maryame El Moutamid, keşfi değerlendirerek şunları söyledi:
“İleriye baktığımızda, bu uydunun keşfi, modern astronominin, 24 Ocak 1986’da Uranüs’ün yanından geçen ve insanlığa bu gizemli dünyaya ilk kez yakından bakma fırsatı veren Voyager 2 gibi görevlerin mirası üzerine nasıl inşa etmeye devam ettiğini gösteriyor.”
El Moutamid ise şunları ekledi:
“Şimdi, neredeyse kırk yıl sonra, James Webb Uzay Teleskobu bu sınırları daha da ileriye taşıyor.”